Çarmıhlardan sızıyorken sıcak bir damla kan
Dondu sallanan parmaklarından
Hüsranların çıkmazıydı aşk
Son diri tırnağın başını kaşıyacak

Derin bir nefes en karbonlusundan
Ve boğulacak…
Boğulsun kendi soluğunda gülüp ağlatan.

Siyah iri gözler süzülürken kaş altında
Buğuya çalan ferle bakarsın aslına
Annenden çaldığın şefkati…
Koklatırsın arsız yanına
Kendi kendini seversin megolamanca
Aynaya öyle bir bakarsın ki…
Sevgi nazarlarını görmek isteyen eşkıya
Tuz basılmış gibi ah eder yarasına

Zamanları kollarsın zemheri baharda
Doğum ve ölüm aynı sarayda
Ha beş gece
Ha beş kala

Âlem üstü âlemleri yaşarsın
Saatin tınısı, buz tutan yel/kovanı…
Akrebi tarihe yazsın
Anarsın…
Mavi bir gecede pembe hüzünleri
Dilinde yağlı urgan imgeleri.

Sabahın ilk ışıklarında
Kalkmışsın elin duada
Ertelenen duygular bülbül gagasında
Uzanmak ister Tuğba dallarına

Rahman su serper dinginsizlikte ki ruhuna
Hadi der hadi
Yeter ki gel
Koy ver gizli aşikâr ne varsa
Benimsin bütün günahın ve soysuzluğunla
Melekler de ağlar dön ister aslına
Onca unutmak istediğin varken
Sırt dönmek inayetin kaynağına
Ben unuttun…
Şahit oldum…
Umut intihar sehpasında
Sen mum yak gözlerini kapama.

Ve ben
Tekrar,tekrar doğacağım
Yağmur, umuda yelken açtığında.




Zühal Z...
06.05.08