1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
819
Okunma
Sızarken ayın şavkı
Penceremin kırık kanadından
Ayaza çalan düşlerimle
Buz kesiyor bedenim
Yokluğunda
Bam teline nikahlıyorum tezeneyi
Önemsemiyorum
Beş kala yada, on geçe
İfşa ettiğin her kavşakta
Sana çıkan tabelaları söküp atıyorum
Sana kıyamdayken,adını zikreden
Bilcümle heceleri çizerken
Ne fark eder
Ha beş kalmış,ha on geçmiş
Pusulamız çentik atarken izbe sokaklara
Caddeler yasta
Unutulduğumuz köşe başı dargın bize
Sühunetin faslında
Ayyaş naraları çınlıyor kulaklarımda
Ve tüm şehir alabanda
Üzerimize gülle yağıyor
Hatırladığımda adını
Her şeyi unutma çabasıyla meşgulken
Umursamıyorum
Beş kala mı,on geçe mi?
Yüksünmeden gideceğim
Elimde avucumda sana ait
Ne varsa bırakırken
Sakın ha aklında tut
Varacağım yer senli olmayacak
Ne beş kala,ne on geçe
Seni sana bırakıp
Tası tarağı toparladığımda
Yalnızlığın asude nefesi ensendeyken
Tek başınasın
Denizin grisinde ıslanırken
Yüzüne vuran damlacıklar
Gözyaşlarına karıştığında
Düşünme sakın
Beş mi var,on mu geçiyor?
Yetmeyecek uyumana
Hicran-ı gam makamında şarkıyı dinlerken
Gözkapaklarına çöreklenen ağırlık
İrkildiğinde
Çoktan terk etmiş olacak peronu
O zalim tren
Beyhude değil mi?
Zaman denen mevhumda
Beş kalmış,on geçmiş!
M_ZORLA
5.0
100% (2)