1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1478
Okunma

son bakışın çakılı hafızama
siliyorum son defa
sen
elveda derken
kirpiklerini aşan fırsatçıları
susma
konuş
duyamıyorum
yankılanıyor
yoksa gidiyor musun?
gitmek
öyle kolay değil
savaşa hazır olmalısın
duygularınla okşadığın gururun
yerden yere vuracak seni her an
kanayan dizlerin
ağrıyan başın
yolduğun saçların
geçen zamanın alıp götürdüğünü
geri getirmeyecek
yetmeyecek yürek acını dindirmeye
veda ederken titreyen ellerin üşümesi
ya gözlerin
hiç düşündün mü?
kalpten dudağa ifşa edilen
veda sözcüğü dile geldiğinde
yağmura nazire yaparcasına
boşalan sağanakla çağlayacak
biliyorum son defa sileceğim
gözyaşlarını
yelkovan akrebe çakılı kaldığında
vaktin geceyi biçtiği zaman
ayak izlerini yanına al
sana kal demeyeceğim
git diyemeyen dilime inat
peki dudakların
gidiyorum derken titreyen
altı çizili cümlelerde
kısılan sesine eşlik eden
geçiyordu üzerimden silindir gibi
her veda sözcüğü
geç kalma
vakit şafak vakti
vakur kimlikte dik duruş
için yansa da
onurunla gururunla
"ben gidiyorum"diye haykır
değil bakışınla
efsuni sesinle yaktığın od
bırak sine-içak ta kalsın
kalmasın ayak izlerin
karda bile olsa
Şiir:M.ZORLA
5.0
100% (3)