2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
672
Okunma
6. RÜYÂLAR
rüyâmda seni gördüm, dört gün önce
elinde dört yapraklı bir yonca
fal açıyordun gençliğime
seni rüyâmda gördüm, üç gün önce
göğsünden söküyordu şafak
sanki söylence gibiydin
rüyâmda seni gördüm, iki gün önce
gönlümün ışığıydın, cananımdın, cihanım
ben de senin pervânen
seni rüyâmda gördüm, dün gece
daha şefkatliydin, enerji yüklüydün
ateşler yaktın koyu-mâvi
rüyâmda, bu gece de seni görürsem
gözümde fer, dizimde derman
ara ki bulasın
(): Beşpınar- Ortak Kitap
7. SERÜVEN
bardaktan boşanırcasına yağan bir yağmurun ayak izleri sırtımızda
esin perisi de, hiç işi yokmuş gibi, bizi gözlüyor öte yandan
yürüdükçe dünyayı değiştiriyoruz, farkında mısın
zulüm mihraklarını güldür güldür topa tutuyoruz
kalbin dokunulmazlığını çoğaltıyoruz, akasya dallarından
kaynayan duygular, köpüren sezgiler eksik olmasın ömrümüzün serüveninden
çimenlerin serinliği, işçilerin alın teri, onlar da eksik olmasın
renkler, sesler, kokular, tatlar ve dokunuşlar
ruhuna gittiğimiz her şehirde şen-şakrak karşılasın ikimizi
sabah demeden, akşam demeden, nehirleri, yıldızları, buğday başaklarını ve halkları
nasılsız ve nedensiz benimseyelim benimseyeceksek, şiirin sonsuz-uzun çığlığını
(): Berfin Bahar, Temmuz 2010, Sayı 149
Afrodisyas Sanat, Mart-Nisan 2012, Sayı 32
8. BİR YÜRÜDÜM Kİ
elimde: dağ çileği
yüzüm: münzevî
gözlerim: sefil
yürüdüm defâlarca
sırt çantamda: zaire’li çocuk sesleri
yürüdüm, senden uzak
kederlere bitişik
silâhlar ateşledim
yıldırımlar söndürdüm
ağzımın boşluğunda
sıradağlar: saralı
gün: alaca-bulaca
yürüdüm
yenilgilerimden bayrak yaparak
kaynak suyu berraklığında sevgi aradım
boşu boşuna
fedakârlık yıllarını, 20’li yaşlarımı
heder eden eylül cenderesini
düşündüm dehşetengiz
payıma ömür fotoğrafımın negatifini düşürdüm
(): Şehir, Ekim 2011, Sayı 67
9. DÖNMEK
kendi ekseni etrafında dönerken dünya
benden kalkışan sayısız turna
-ağızlarında annabel lee, edgar allan poe’den-
konuyor saçlarına
güneşin etrâfında dönerken dünya
senden doğrulan sayısız ırmak
-ağızlarında fuzûli’den su kasîdesi-
akıyor alnıma
ey, günlerle mevsimler
ömürlerle ölümler
-ağızlarında: varlıkla hiçliğin saltanatı-
bizi denetliyorlar, yakından ırağa
susalım ki, ilânihaye konuşmayalım
sen benim etrâfımda dön döndüğünce
ben de senin etrâfında döneyim
yaradılış hikmetinin füsunkâr aşkına
(): Bir Nokta, Ekim 2011, Sayı 117
10. İYİMSERLİK NOTLARI
bir barikat daha kurmuş, afrika’da zenciler
bir tornacı çırağı güneşi öpmüş
korkaklık ödüllendirilmemiş bugün
mâviye karşı
lâmbaları zorla söndürülen gecekondulara adanmış
sütlü mısır, ayçiçeği, bostan kokusu
ebemkuşağına danışırken görmüşler
sevincin künyesiyle grevcileri
bak, saçının siperine tünemiş yaylâ kuşları
gökyüzünü eskitmeye hevesli gardiyanlara inat
hararetle öp onları
kanlı haritasında yurdumun
kalbin:
o ne mutlu duruşmadır
engebeli
karlı geçitler önünde
yüzünü yâsemenlere sürtmek-kıvançla-
en yalın hünerindir senin
sev sevebildiğince
suda halkalanan sevda sesini
bilgeliğin, sâdeliğin ve halkın öğrencisi
(*): Bir Nokta, Ağustos 2011, Sayı 115
5.0
100% (2)