Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
ahker
ahker

ESEFRA'YA ŞİİR(LER)

Yorum

ESEFRA'YA ŞİİR(LER)

( 19 kişi )

11

Yorum

30

Beğeni

5,0

Puan

1901

Okunma

Okuduğunuz şiir 10.5.2017 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.

ESEFRA'YA ŞİİR(LER)

1.
ah, kıyılarımı yıpratan mâviş hıçkırık
ah, suyumun ıssızlığına denk düşen uçurum
uçurum gözlü sevgilimin uzadıkça uzayan çılgınlığı
sabırtaşımı kantaşımı çakıltaşlarımı zıplatan tedirginlik
kırlangıçlar ah: logaritmadan habersiz hafif kanatlarıyla
analitik geometrisi akşam serinliğinin
metin altıok’la behçet aysan’ın yangındaşlığı
kalplerini internette pazarlayanlar
muhtıralar ah, iddianâmeler ve entelektüeller zulüm yanlısı
profan bir baş ağrısı ve pagan bir çekingenlik
tabula rasa şair süprüntüleri
anadiline bile saygısız yazarların poetikası
kimin arabasına binerse onun şarkısını söyleyenler ah
ah, benim tanrısallığı suskunlukta arayışım
mânâsız bir sözcük kimileyin ah: esefra!
-esefra: sen nehirlerle söylendiğinde daha bir güzelleşirsin-
Irak’ta açamayan kıpkızıl güller, ah kan köpüklü cümleler
rüzgârından hançerlenen tâlihsiz yurdum
yurdumun içedönüklüğü: daha bir kıpırdayan kanatıldıkça
tekerlekli sandalyesinde hayata tutunmaya çalışan biri
serum şişesinde dallanıp budaklanan bir–iki mısrâ
bir güvercinin hava boşluğuna düştüğündeki çâresizliği
ceylânların suya inme vaktine benzeyen yüzüyle sylvia plath ah
ve erdal eren: cuntanın çelik çekirdeğince çürütülen gövdesi
ve kılını kımıldatamadığımız bu allahsız dünya
benden mi sorula benden mi sorgulana bunların cümlesi

hep böyle puslu mu kalacak bu yedi kat gök
yerküre, hakkaniyetsiz ve de paslı mı
sen söyle esefra ve aç sözümü

ah esefra!
yıldırımlar düşer bana kavrulur dilim
parlat közümü!
2.
allah’a doğru uçuşan kuşlarlasın sen esefra
-münker ve nekir’den mülhem bilgilerin var
halkın alın terinden sıçrayan şafağın koynunda

vakitlerin en dirisinde, aşk vaktindeyiz
göğsümüzde ikişer top hercâi menekşe
rüzgâra dönük yüzümüzün hüzünlü yanı
dağlarla konuşuyoruz esefra daha ne olsun
sabrımızı kalp atışlarımızla sınıyoruz

(içimizde yoğunlaştırılmış birer hicran duygusu)

canını canıma kat öyleyse, kolların boynumda
aykırılığını duyarlılığımın üstüne boşalt
ah esefra, vah esefra, of esefra
yana yana yanmasını öğrenmedik mi
ibrahim var ya, o ibrahim, o ibrahim, o ibrahim
nemrut’u dize getirsin artık ufkumuzda
3.
ey esefra, görüyor musun
nehirler dolanıyor bacaklarıma
hassâsiyetinin hışırtısı dolanıyor sımsıcak
bak, kuyrukluyıldız kucaklıyor özlemlerimi
sesim sesine karışıyor mu, duyuyor musun
geliştikçe gelişiyor mu bu şiir
yüzümün ormanında

seni yüz küsur yıldır tanıyorum ey esefra
ister inan, ister inanma
gözbebeklerindeki hüzünden tanıyorum
sözcüklerinin seke seke yürümesinden
sen bakınca bir ateşin tutuşmasından
avaz avaza

ey esefra, gözümün nuru!
yaşamak ağrısı bulaşmış bir kere
kalbimizin binlerce çarpıntısına
yunus emre’yi ve sokrates’i sevmek ağrısı
bitişmiş alnımızın bitimsiz aylâsına
devrimciler ve yoksullar biriktikçe birikmiş
işledikçe güzelleşen suçlarımıza

esefra, ciğerimin köşesi, ne bekliyorsun daha
dünyadır bu: gizemli ve karmaşık
dünyadır bu: basitliktir yerine göre
biz ikisini de yorumlayalım
ben senin göğsüne bir defne dalı
ve de birkaç yıldız ışıltısı iliştireyim
sen de benim göğsüme yeni yazdığın
şiirlerinden birini sok olmaz mı
ah esefra, canımın cevâhiri, ne gerek var çekinmeye
yürüyelim dere-tepe ve demeden dağ-bayır
kardelenler aklımızda ve turnalar havada

ah esefra
uğrun uğrun büyüyen gönencim benim
kitapların sıcaklığı ve sevinci toprağın
bizi bekliyor sabırsızlıkla
gidelim ki: yol açılsın, boylansın dal, gül saçılsın
kahkahaçiçeği kıvâmında devril omzuma
4.
ağzımla kuş değil
güneşi tutsam
faydası yok esefra
olanlar oldu
safra kesemde kanser
ve ruhumda şahmeran
beni soldurdu

insanım ben esefra
etten ve kemikten ibâret değilim
kanımla canımla canânımla
yaşadım yaşadığımı
nefret ettim dünyaya tapınanlardan
mikrosundan makrosuna diktatörlerin
hepsine kafa tuttum
bağlanmayagöreyim ama ceylân gözlü bir kıza
domuzuna sevdim her bir şeyini

ah ki, dünya eski dünya değil esefra
eze-büze posasını çıkarıyor insanın
doksandokuz derece sulardan içtim
haşlandım yüz derecede
bunlardan etkilendim, çürüttüm vücudumu
yalnızlığın yüzbin çeşidi varmış
kahrolmanınsa sonsuz
istifrâ ede ede öğrendim hepsini

tırnak uçlarıma değin mülkiyetsizdim
-şiiri mülk saymazlarsa
bu yüzden de ergitilmiş demir gibiydim
aklımda asırlık çınarların gölgesi
ikindi ezanlarına karışan ateist sözleri
kalbimde kalubelâdan kalma şarkılar
hevessiz ve öyle dalgın
yarı-zındık, yarı-meczup bir safariydim

ah esefra
ömrümün en trajik kırılma noktası
yaşandı ve bitti bunlar
olancası: bir eksik kırlangıçtım göğümde
bana azrail gel diyor, reddedemem ki
“merhaba kâinat, elvedâ dünya!”

Not: Amon Ra; "Güneşin hizmetçisi. Güneşin yeryüzündeki yansıması gibi" anlamları olan eski Mısır tanrısıdır. Ben, onun adından esinle, Esef Ra (Keder Tanrıçası) diye uydurdum kendimce ve iki sözcüğü birleştirerek de "esefra" dedim. -B.D.

(*): “Eksik Kırlangıç” kitabımdan

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (19)

5.0

100% (19)

Esefra'ya şiir(ler) Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Esefra'ya şiir(ler) şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ESEFRA'YA ŞİİR(LER) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Deniz Yaman
Deniz Yaman, @deniz-yaman
11.5.2017 23:48:20
5 puan verdi
İlk bölümde kırlangıçlar sahneye çıktığında sanki kalemi başkası eline almış ve bir kaç dize ile şiirin sıcak,samimi havasını sabote etmiş,güneşine gölge düşürmüş gibi hissettim.Özellikle "internet" kelimesini okuduğumda buz kesti gözlerim.Oysa o ilk 3 dize nasıl da hayıflanmama sebep olmuştu daha önce bu kalemi nasıl okumamış olmama ama neyse ki tanrısallığı suskunlukta arayan esas şair geldi ve bizlerin okuyabileceği ender güzellikte bir şiiri döküp gitti sayfaya.
Tebrik ediyorum.
Köyün Delisi
Köyün Delisi, @koyun-delisi
11.5.2017 23:10:40
5 puan verdi
Muh-te-şem...

Facebook'ta paylaşmama izin var mı dost?
n e. m
n e. m, @n-e-m
11.5.2017 21:10:40
Cinnet geçiriyor dünya...Neyse ki susmayan, çıldıran, çağlayan böyle iyi kalemler var...
Irmak Yosunkent
Irmak Yosunkent, @irmak-yosunkent
11.5.2017 16:20:37

İki günde ancak okuyarak şiire beğenimi bırakıyorum...
Şiir kendisi sıradışı, oldukça dolu olduğu kadar
yorumlar da sıra dışı olmuş. Böyle bir şiire yorum yazmak da
kolay olmamış görülen o ki ... :)
Selam ve saygılarımla.

Bedirhan KEKLİKCİ
Bedirhan KEKLİKCİ, @bedirhankeklikci
11.5.2017 16:13:55
son zamanlarda okuduğum ve gördüğüm en iyi şiir diyebilirim gönül rahatlıyla
Cüretimi bağışlayın lütfen
lakin şahsım dişe ve yüreğe dokunur derin anlamlar içeren şiirlere kıymet veririm
bu tarz şiirler yok denecek az maalesef bu da bir gerçek
şiiri sadece imgeden ibaret sananlar var
En zor ve en güzel şiirler basit sözlerle derin anlamlar içeren şiirlerdir .
Zatınızı tebrik ediyorum ..
saygılarımla ..

incsoft
incsoft, @incsoft
11.5.2017 15:42:34
Öncelikle şaire ve şiire merhaba.
Gözüm yorumlara takılınca fikrimi dile getirmek istedim. Görünür olma çabası hepimize itici gelebilir ancak bana kalırsa bunda yanlış bir şey yok. Özellikle ödül ve yarışmaları takip edip katılmak, insanı bozuntu yapmaz. Biliyorsunuz ki bu zor yaşam biçimi içinde herkes telaş içinde. Sanata, edebiyata, estetiğe gönül bağlamak çoğumuz için ancak gönül bağlamakla kalıyor. Çünkü bu kavramlara destek ve değer veren, olması gereken yere koyan bir toplumun/ zamanın/ düşünce ve eğitim yapısının çocukları değiliz. Bu yüzden sustuğumuz susturulduğumuz bir hayatta, kendimizi sadece sığındığımız şiirlerle anlatabiliyorsak ( bu kısmı kendi adıma öyle), daha çok göze dokunsun istiyoruz diyedir yani daha çok kişi anlasın ruhumuzun derinliklerini. Bu bana çok doğal geliyor. Hatta anlatmak için hiç bir yol denemeyenlerden çok daha insani ve doğal. Yarışmaları takip ettiğim oldu. Etkileşimle, hem kendime göre hem de topluma göre nerede olduğumu biliyor olmak ve bu kriterlerde bir değere ulaşmak, bunca hayal kırıklığı içinde ruhumu doyuruyor. Tıpkı sizin burada güne gelmeniz gibi. Öte yandan söz konusu satırın bir kaç altında asıl kirliliği belirtmişsiniz. Her şarkıyı söyleyen, konformist şiirler ve şairler ve her şeyler benim için kirli ve süprüntü.
Bütün bunların yanında şiirin altında zengin bir alt yapı olduğu belli. Hem güne gelişi hem de düşüncelerimizi paylaşmaya vesile olması nedeniyle tebrik ediyorum. Saygımla.
ahker
ahker, @ahker
11.5.2017 10:44:12
Sevgideğer Fırat Bey,
Yorumlarınıza teşekkür ederim öncelikle. Tabula rasa metaforunu çirkin bulduğunuzu söylüyorsunuz. Metaforun kendisi değil, nitelediği insan tipi çirkin. John Locke'nin amacı da bu zâten. O çirkinliği vurgulamak.
Ben de o kavramsaldan hareketle, kendini şiirinin önüne koyarak, sürekli "görünür" kalmak isteyen, yarışma ve ödül hastası şair bozuntularını yermek istemiştim.
Küçük de olsa, düzeyli bir tartışma açtınız. Ne güzel.
Katkılarınıza teşekkür ederim.
sakaogluhasankucuk
sakaogluhasankucuk, @sakaogluhasankucuk
11.5.2017 10:06:50
Ahlar yerli yerinde, acı üstüne acı,
Ne yazık yüreklerde bulunmuyor ilacı; diyerek tebrik ediyorum. Selamlar.
Dramatik Buluntular
Dramatik Buluntular, @dramatikbuluntular
11.5.2017 09:30:22
Tabula Rasa bilindiği üzere David Hume`un ortaya attığı "boş levha" önermesine işaret eder.
Ama "tabula rasa şair süprüntüleri" ile ne vurgulanmak isteniyor doğrusu merak ettim.

yukapel
yukapel, @yukapel
11.5.2017 00:14:18
5 puan verdi
Gönülden tebrik ediyorum muhteşemdi şiiriniz
Etkili Yorum
sera.
sera., @sera-
10.5.2017 16:06:37
5 puan verdi


"ah ki, dünya eski dünya değil"
Ah ki ah esefya hiç bir şey eskisi değil sanki. Bilmem kaç maske g izliyor içindekiler zira.

Eskittik değer denilen değerleri, eskitirken de eksildik sanki.

Hayat denilen bazen tozu dumana katıp karanlıkta savururken ruhu bazen de toz duman yutan oluyor insan.
Aklına gelmeyenleri yaşadıkları karşısında belki de geriye yaranın kabuğunda, hiçe ekilen gölge gibi oluyor ruhlar.

Kimi zaman kader denir çekilir. Çekilir çekilmeye de yaşamak denilen bir dokunup bin yerimizden vurur bazen.

Söyle Esefra!
İnsan denilen varlık dilden değil-özden sevmeyi bilmiyor mu! Ya da bilmediğinden değil de, sevgisine layık-değen biri olmadığından mı inanıp aldanmalar arttığından mı incinip yalnız kalıyor!
Bu yüzden mi kalabalığın içindeki yalnızlar-yalnızlıklar çoğalıyor yoksa!

"çocuklar dışında hiçbir sınıf ayrıcalıklı değildir." denir de gerçekten öyle mi Esefra!

Kalemin ucundaki harfler dar ağacında
Avaz avaz suskunluğun rengi kara
Kızılca kıyamet kopuyor yüreklerde...

Ve sen!

S özün bittiği yerde ey y/andığım hayat
Eskiden düşünce acıtırdın canı(mı)
Bugünse düşündükçe…

''herkes içindeki insanı defnetmeye başladı her gün biraz daha...''

Herkesin kendinden yaşantısı ya da hayata bakışından kesitler bulacağı bu eserin karşısında geri dönüp baktım ki bir dokun bin ah işit der gibi epey uzun olmuş yorumum. Affola.

Okumak güzeldi, keyifti. Teşekkürler paylaşımınız için.
Kutlarım saygıyla.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL