3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1099
Okunma
Karanlık zindanlar korkutmadı bizi
Güneşi yüreğimizde götürdük
Yalnızlığımızı rutubetli duvarlarla paylaştık.
Kuşkanadında bıraktık özgürlüğü
Sevdamızı güvercinlere emanet ettik.
Ölüm korkutmadı bizi,
Köprü eyledik ahirete
Ruhun tenden göçü değil miydi aşk?
Darağacında urganlara gülümsedik
Kürşadların yurduna hicret ederken
Ardımızda bıraktık hıçkıran ağıtları
Ölüm kıyısında yaşadık,
Bir şehzade hüznüyle yaşlandık
Hücrelerin ucube yalnızlıklarında
İbrahim olduk lal halini yaşadık
Cellâtların nefeslerini ensemizde hissettik.
Çığlıklar kuşatırken karanlıkları
İdam sırası hangimizde diye hiç sormadık
Biliyorduk ki en şanslımız oydu
Giyeceği kefene gelinlik diyen
Alperen yiğitlerdik.
Dilimizden düşürmedik Allah’ın adını
Zikirden aldık sonsuzluğun tadını
Mevla’ya giden yollar urgandan geçiyorsa
İlmeyi kendi ellerimizle boynumuza geçirmek
Bir şerefti.
Celladından helallik isteyecek kadar
Tebessüm ehliydik.
Zaman durdu gün tükendi
Ayağımızda hala esaret zinciri
İbrahim gibi ateşten bahçelere atıldık
Güllere döndü küller
Satıldık bezirgan pazarlarında
Ama satmadık ölümde olsa sonumuz
5 Mayıs 2008
Hüseyin Özbay