Olmasın endişen acaba deme
Zaman ilaçtır hep beniâdeme
Gözünde titreyen sahtekâr neme
Ateşten tuğlayı ör de öyle git


Ne çıkmıştı falda gül perisi mi
Ceylan gibi seken hoş birisi mi
Minyatür olan mı genç irisi mi
Fincana Ayla’yı sor da öyle git


Su bilmez gerçeği olsa da berrak
Aklını kendine esas alarak
Yakalayıp hemen şöyle kıskıvrak
Cümle cühelayı vur da öyle git


Kimi aşk ölümlü kimisi baki
Hepsinin bir sırrı vardır illâki
Yürüsün dediğin şanın mademki
Süvari alayı kur da öyle git


Fark edip demiştim yapma numara
Attığım düşeşti dedin dubara
Şans yüzüme güldü hayret bu ara
İstersen tavlayı kır da öyle git


Elbette layığım en iyisine
Bu sefer ırmağım akmaz tersine
İpe inci boncuk dizercesine
Başına belâyı sar da öyle git


Sehpaya vurunca tırnağım battı
İnan kalbim o an orada attı
Üstelik kırıldı sanki fay hattı
Törpüle cilayı sür de öyle git


Yaşadım ne varsa sayende tatlım
Kurbağa prensim ah beyaz atlım
Her çiçeğe konan şeffaf kanatlım
Hakkındır balayı ‘’pırr’’ de öyle git


Vedaya gerek yok git bir an evvel
Yıkıver dağları olmasın engel
Pişmanlık duyarsan çark edip dön gel
Çektiğim halayı gör de öyle git


Sordum bir büyüğe ne münasiptir
Dedi ki acilen katli vaciptir
Kesildi biletin yerin en diptir
İsmine selayı ver de öyle git

Hicran Aydın Akçakaya