10
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
1520
Okunma

Dilime dolanmış absürd bir gerçekle
Yakamı kurtaramıyorum çaresizliğin ellerinden
O eller ki doğumun nasırlı intiharı: yaşamak
Müebbete yatar geçmiş, geçmiş kirli bir saiktir
Kan tüterken kesilmiş soluğumda
Yerle yeksan bir alınganlık, teşhire umarsız
Ve bir yer var, denizi görmek kadim bir intibah
Temize çeker ölüm yaşamı
Sevda haricinde kalan her şey zamansız bin ah.
Şakaklarımda gezinen doğurgan bir çise
Ulağıdır uzağın, tuzağıdır paslı ağzımın
Sancısı mavinin, siyahın tam ortasında, renginde engerek
Düşkırığı nisanın sual sorulmaz ahdını öpüyor kalbim
Kalbim ki şiiridir kapattığın son kapının
Ve bir ah, bütün susmalar seremonisinde direnç
Ortasından kırılmış, dört ucu zehir zemberek.
Bir sokak ötesi ah, karanlık sonrası ah
Nereden gelir nereye gider böyle, içimden kovulmuş seyyah
Mektupların da pencerelerde beklediği var, var da
Onyedinci harfidir hevesim selamsız serinliğin
Cehennemin filizlendiği topraktır ölüm haberim
Yalan yanlış bir elveda resmini çiziyorum boşluğuna kaderin
Düşüm günah, ışığım günah
Bitmek bilmeyen sözümün savruk rüzgarıdır
Dilimdeki incir ağacıdır:ah!
Ah güzel saçlım, bahar yüzlüm, şiir sözlüm
Dilime dolanmış absürd bir gerçekle
Yakamı kurtaramıyorum çaresizliğin ellerinden
Dünyayı daracık bir sokak farz edip, adımlarına kurban ettim
Gideceğim hiçbir yerim yok şimdi…
Gizlediğim bir sır gibisin
Dilimde yoksul bir suskunluk devşirirken ah
Kendimi gömeceğim bir yerim bile yok kendimde
Sen de bir umutsun, sen de bir sabah, bir yarın
Hayatı yaralı ve yarı yolda bırakmaktı bütün ayrılıklar
Haine ödenmişlik, zalime körelmişlik
Canımdan vazgeçmişlik ile her çağım, yokluğuna bin ah…
Nedim KARDAŞ
5.0
100% (24)