kimi kadınlar vardır: tıpkı buğday başağı sözden yaza, yazdan söze esenlikle geçerler
duyar duymaz doğa’nın ulu çatırtısını o döllenmiş, o sessiz annelerdirler
keskin kıvrak kokusunu bilinç-altının en oylumlu biçimde onlar sezerler
yeryüzünü yüreğinden, yıkık-dökük yüreğinden her gülü yaprağından öpüp giderler
bilinmedik ülkelerin bilinmedik göklerine sevdikleri türküleri pürtelâş götürürler
çığlıksı bir hüzünden damıtılmış sesleri kandan ve kantaşından ezelî tiksinirler
tuzaklara düşürülmüş birer sevda tümcesi çılgın dalgın erdemli deneylidirler
yüzbin mevsime sığmaz onlardaki gür özlem kuşlar içinde en çok güvercini severler
söz konusu kadınlar ne vakit ayaklansa cuntacılar tüm dünyayı ipe çekerler
hırçınlığı homeros’tan kalma denizde savrulurlar, solarlar ve yeniden doğarlar
(*): İnsancıl, Haziran 2016, Sayı 311
Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Merhaba, Siteye geldiğinizden beri sizi takip eder ve şiirlerinizi beğenirim. Bu şiirinizi de tema kadın olduğu için beğendim doğrusu. Lakin bir iki yere takıldım. Örneğin; "annelerdirler" bu kelime yanlış değil mi? "annedirler" olmayacak mı? Bir de; "öpür" ne demek, "öper" mi demek istediniz?
Şiirin bilgisayarımdaki orijinal kaydına baktım, "öpüp giderler" demişim orda. Size cevaplarımda, yanlışlıkla yazdığım "öpür"ü "öper" şeklinde düzeltişime çok üzüldüm bu yüzden. Dolayısıyla, sitede yayımlanmış hâlini de "öpüp"e çevirdim ki tam oturmuşu da budur. Kaldı ki "öper giderler"deki "er"lerin kulak tırmalayıcı olduğu ortada.
Haydar Ergülen'in "aparthan" dediğini bilmiyordum. Ece Ayhan'da gördüm ben. Siz, benim "annelerdirler" deyişimin onunkinden farklı bağlamda olduğunu söylüyorsunuz. Ben tersini söylemiyorum ki. Benim öyle deyişim, "ses potansiyelini dengelemek kaygısı"ndandır yalnızca. Nitekim "annelerdirler" demeyi bana şiirin bünyesi dayattı. Tekrarlayayım: Düzyazıda kesinkes böyle demezdim. Şiirin kendine vergi mantığında bunlar olağandır ve o mantığın yaşadığımız beş duyu dünyasının mantığından farklılığının sonucudur.
Bütün dediklerime karşın sizi iknâ edememişsem, eksikliğin bende olduğunu düşünebilirsiniz ve bundan ötürü de alınganlık göstermem. Başka diyeceğim yok.
Ece Ayhan ve Haydar Ergülen'in "aparthan" olarak yazması kelimeyi farklı bir anlama büründürmüyor mu sizce? Yani şunu demek stiyorum, örnek verdiğinizle sizin bahsini ettiğiniz durum farklı bence, uyak ve ses uyumunu yakalamanız/sağlamanız için kullanmış olduğunuz kelimenin yazılışını hiçbir anlam katmaksızın bozuyorsunuz...
Bence diyorum tabii, karışmak ve fikir beyan etmemi ukalalık olarak kabul ederseniz, özür dilerim.
Bir de yazdıklarınızı düzeltmişsiniz tekrardan, bunlar mühim şeyler değil, anlaşılıyor zaten ne demek istediğiniz. Ama "ileti"yi yanlış yerde ve yanlış anlamda kullanmışsınız, asıl önemli olan o bence... :) (Burayı da latife olsun diye yazdım. )
Ne iyi ettiniz de uyardınız beni. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Annelerdir demektir elbette en doğrusu. Düzyazıda olsaydı, mutlaka öyle derdim. Ne var ki, bunu şşir formunda yazdığım için, uyaktan kaynaklı ses potansiyeline denk düşsün diye annelerdirler dedim. Yâni, bir çeşit "sözcük sapması" kullandım. İsterseniz dediğiniz gibi okuyun, şiirde bir topallama olduğunu hemen anlayacaksınız.
Benimki gene hafif. Ece Ayhan, aparthan diyor meselâ; ama biz onun apartman demek istediğini şiirin kendine özgü mantıksal düzeneğine göre çıkrartırız. Daha birçok örnek verebilirim ya, tadını kaçırmayalım bu iletinin. Hem, şiirin gerçekliğiyle somut dünyanın gerçekliği, her zaman ve tıpatıp örtüşmez.
Öpürler sözcüğünde ise haklısınız. Hiç farkında değildim öyle yazdığımın. Dalgınlığım dillere destandır. Doğrusu, sizin dediğiniz gibi öperler olacak. Hemen düzelttim.
Keskin dikkatinize tekrar teşekkür ederim. Başka eleştirileriniz olacaksa, sevinçle değerlendireceğim.
Şiirin bilgisayarımdaki orijinal kaydına baktım, "öpüp giderler" demişim orda. Size cevaplarımda, yanlışlıkla yazdığım "öpür"ü "öper" şeklinde düzeltişime çok üzüldüm bu yüzden. Dolayısıyla, sitede yayımlanmış hâlini de "öpüp"e çevirdim ki tam oturmuşu da budur. Kaldı ki "öper giderler"deki "er"lerin kulak tırmalayıcı olduğu ortada.
Haydar Ergülen'in "aparthan" dediğini bilmiyordum. Ece Ayhan'da gördüm ben. Siz, benim "annelerdirler" deyişimin onunkinden farklı bağlamda olduğunu söylüyorsunuz. Ben tersini söylemiyorum ki. Benim öyle deyişim, "ses potansiyelini dengelemek kaygısı"ndandır yalnızca. Nitekim "annelerdirler" demeyi bana şiirin bünyesi dayattı. Tekrarlayayım: Düzyazıda kesinkes böyle demezdim. Şiirin kendine vergi mantığında bunlar olağandır ve o mantığın yaşadığımız beş duyu dünyasının mantığından farklılığının sonucudur.
Bütün dediklerime karşın sizi iknâ edememişsem, eksikliğin bende olduğunu düşünebilirsiniz ve bundan ötürü de alınganlık göstermem. Başka diyeceğim yok.
Ece Ayhan ve Haydar Ergülen'in "aparthan" olarak yazması kelimeyi farklı bir anlama büründürmüyor mu sizce? Yani şunu demek stiyorum, örnek verdiğinizle sizin bahsini ettiğiniz durum farklı bence, uyak ve ses uyumunu yakalamanız/sağlamanız için kullanmış olduğunuz kelimenin yazılışını hiçbir anlam katmaksızın bozuyorsunuz...
Bence diyorum tabii, karışmak ve fikir beyan etmemi ukalalık olarak kabul ederseniz, özür dilerim.
Bir de yazdıklarınızı düzeltmişsiniz tekrardan, bunlar mühim şeyler değil, anlaşılıyor zaten ne demek istediğiniz. Ama "ileti"yi yanlış yerde ve yanlış anlamda kullanmışsınız, asıl önemli olan o bence... :) (Burayı da latife olsun diye yazdım. )
Ne iyi ettiniz de uyardınız beni. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Annelerdir demektir elbette en doğrusu. Düzyazıda olsaydı, mutlaka öyle derdim. Ne var ki, bunu şşir formunda yazdığım için, uyaktan kaynaklı ses potansiyeline denk düşsün diye annelerdirler dedim. Yâni, bir çeşit "sözcük sapması" kullandım. İsterseniz dediğiniz gibi okuyun, şiirde bir topallama olduğunu hemen anlayacaksınız.
Benimki gene hafif. Ece Ayhan, aparthan diyor meselâ; ama biz onun apartman demek istediğini şiirin kendine özgü mantıksal düzeneğine göre çıkrartırız. Daha birçok örnek verebilirim ya, tadını kaçırmayalım bu iletinin. Hem, şiirin gerçekliğiyle somut dünyanın gerçekliği, her zaman ve tıpatıp örtüşmez.
Öpürler sözcüğünde ise haklısınız. Hiç farkında değildim öyle yazdığımın. Dalgınlığım dillere destandır. Doğrusu, sizin dediğiniz gibi öperler olacak. Hemen düzelttim.
Keskin dikkatinize tekrar teşekkür ederim. Başka eleştirileriniz olacaksa, sevinçle değerlendireceğim.
Kelime dağarcıgınız öyle geniş ve kurgu gücünüz oyle derin ki sizin için siir yazmak çok kolaymış gibi geliyor.Yetenek ve çok okumakla ilgili tabii.Kutlarım.
Şurasını da eklemeliyim: Sizin ve daha birçok arkadaşın şiirlerini okuduğumda, "Şiir yazmayı bıraksam mı acep? Bu derinlikte şiirler varken, benimkilerin bir kıymeti var mı?" dediğim anların sayısını ben bilmiyorum. Zerrece katışıksız, olanca içtenliğimle belirtiyorum.
Tam aksine, şiir yazarken çok çile çekiyorum. Deyiş yerindeyse, dokuz doğuruyorum. Buna karşın, ne edeyim, peşimi bırakmıyor dizeler. Bir bıraksalar, onlar da ben de rahatlayacağız belki.
Zorlanmasız yazdığım olmuyor mu? Oluyor tabi, fakat öyle zamanlarım pek ender. Öyle şiirlerim var ki, aradan yıllar geçiyor, sonlanmıyor.
Çok okuduğuma değgin saptamanıza diyeceğimse şu: Kibirlilik sayılmazsa, evet epey okuduğumu söyleyebilirim. On okuyup, bir yazanlardanım desem yalan olmaz.
Yetenekli miyim? Onu, bakın işte ben de bilemiyorum.
Siz, öyle sanıyorum, kişiliğinizde biriktirdiğiniz güzellikleri bana cömertçe yansıtmışsınız. Buna da ancak teşekkür edebilirim.
Şurasını da eklemeliyim: Sizin ve daha birçok arkadaşın şiirlerini okuduğumda, "Şiir yazmayı bıraksam mı acep? Bu derinlikte şiirler varken, benimkilerin bir kıymeti var mı?" dediğim anların sayısını ben bilmiyorum. Zerrece katışıksız, olanca içtenliğimle belirtiyorum.
Tam aksine, şiir yazarken çok çile çekiyorum. Deyiş yerindeyse, dokuz doğuruyorum. Buna karşın, ne edeyim, peşimi bırakmıyor dizeler. Bir bıraksalar, onlar da ben de rahatlayacağız belki.
Zorlanmasız yazdığım olmuyor mu? Oluyor tabi, fakat öyle zamanlarım pek ender. Öyle şiirlerim var ki, aradan yıllar geçiyor, sonlanmıyor.
Çok okuduğuma değgin saptamanıza diyeceğimse şu: Kibirlilik sayılmazsa, evet epey okuduğumu söyleyebilirim. On okuyup, bir yazanlardanım desem yalan olmaz.
Yetenekli miyim? Onu, bakın işte ben de bilemiyorum.
Siz, öyle sanıyorum, kişiliğinizde biriktirdiğiniz güzellikleri bana cömertçe yansıtmışsınız. Buna da ancak teşekkür edebilirim.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.