3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1055
Okunma
Gizemli şafak vakitlerini özlüyor insan,
Kekeleyen gün batımlarını değil,
Bir aymazlık yapıp,çıkıp gelsen ansızın,
Sam yelinde gizli, çiğ tenli gül gibi,
Evrenin suskunluğunda;
Hıfzıma bıraktığın şuh bakışla,
Bir nazar eylesen…
Mor dağların gölgesi, gözlerinle.
Yine, kanatları yağmur yanığı,
Bir kuş çırpınıp dursa,
İçimin saklı sevinçlerinde.
Yine, sığınsam uçurum ağızlarında
mavinin yitik gölgesine,
Masum kır çiçeklerini toplasam,
Birer, birer, kambur hicretlerinde,
Yine, dökülse yağmurlar, ayet, ayet
Yufka yürekli menekşelerin göğsüne
Kelebeklerin susamış dudaklarıyla açsam,
Sana adanan orucumu
Gözlerim kapalı…
Düşünürken seni, bir an,
Elin, değse elime palazlansa haziran,
Gene boyun eğerim,
Virane gülüstana, harabe bahçelere…
Ateşinle ısınır, nefesinle üşürüm;
kime ne ?
Gönül kuşum, halen köşkündeyse eğer,
Dünyaya biçilmemiştir, sana biçilen değer.
Müşteba Güneş
5.0
100% (4)