12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2196
Okunma

Bu şehr-i kebir’in esrârını bilir cümle alem
Kağıt yetmez anlatmaya,İsyan eder kalem
İçine çekesin gelir Ulu halini
Anlatır baktığında ahvâlini
Minareler göğü yararcasına
Mabeyn duruşunu anlatırcasına
Bakar ve durursun öylece
Şiir gibisin Ey! İstanbul...
Çamlıcada yeşilden maviye
Çekilir ruhun bedenden semaviye
Sultanahmet seni alır götürür
Boğazın dilsizi dile getirir
Ayasofya heybetli,lakin mahsun
Seni anlamayan gönül oturup sussun
Hani nerde lale devri günlerin
Daha bir efsunlu geçen dünlerin...
Tarih,senin diğer adın Ey! İstanbul
Nerede sadâbat nerede ara bul
Lütufsun bize Allah’tan her halinle
Yusuf gibisin Hüsn’ü Cemalinle
Alın dedi onu alemlere rahmet olan
Duasında Fatih’ten bize kalan
Halicinde nice sultanlar gezdi
Her köşende kokan onlardan bir iz’di
Bu şehr-i kebir’in esrârını bilir cümle alem
Kağıt yetmez anlatmaya,İsyan eder kalem
Ey! İstanbul,halâ sende
Dünyanın gözü var
Ebedi bizimsin yarim,
Yaradanın sözü var
Tarih : 10 MAYIS 2007