22
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3728
Okunma
Mahalleden aşağı inirdim
Önüme bir uşah çıhti
Ufak tefek üstü başı yırtık
Elleri kirli idi
Belinde boya sandıği
-Abi boyiyim mi dedi
Heç yüzüne bahmadım
Biraz gettim
Uşahlığım ahlıma geldi
Bende boyacılık yapmıştım.
Hemen birden geri döndüm
-Gel gardaş boya dedim.
Uşağın gözleri fal daşi gibi açıldi.
Fırçayi aldi eline
Sallamaya başladi
O boyadi,ben boyadım
O salladi ben salladım
Yirmibeş sene önceki bendim
Biraz silkindim gendime geldim.
-Adın ne ?
-Ahmet, ağabegi
-Okula gidirmisen
-Yoh dedi
-Niye ?
-Ben okumadım,babam okutmadi
-Heç ele olur mi ? Okumadan,etmeden
-Para yoh ağabegi ben neydim.
-Eve ekmek lazım,sekkiz gardaş
Anam haste,babam sakkat
Gözleri elimdeki poşete ilişti.
Hemen gözlerini çekti,
Çıkardım portakal,muz avakado verdim.
Portakal,muz tamamda bu ne ki ağabegi?
-Avakado dedim
-Ne gadosi ağabegi?
-Yiyilir mi ?
-He dedim heç yemedin mi ?
-Muz bilem yememiştim buni nerden yiyim
Benim ki de lüzumsuzluk hele sorduğum soruya?
Ele utandım,ele utandım yerin dibine girdim.
San ki baban görmüştü
Görmemişliğinde belesi
Aklıma bizim uşahlar geldi
Oni yemem buni yemem
Oni giymem buni giymem
Fakir diye
Çıkarttım beş lira verdim
Yok ağabegi o çok dedi benim hakkım bir Lira
O dedi ben öldüm
Biz nasıl insanız,nasıl müslümanız
Sandıği topladi ey akşamlar dedi getti
O gitti,ben gittim…
Selim ADIM