0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
667
Okunma
ben içimdeki benle ben
yankı suskunluğu taşıdık ellerimizin bittiği yere
değişmek tutturulmuş bir şakı gibi karşıda
duman ilmikleriyle göğe karışınca sevinecek
biz ona şakacı yalanlarla gülümsedik
kapladığın yeri siliyorum sesinle büyülenip
gül çılgınlığı bahçeyi sardıkça daha bir beyaz
ve kusur ağacının düşleriyle yetinen bu lanetli geceyi
suyun yüzüyle yıkadığımızda
sezgi taneleriyle ürperen bu soğuk yargı bizim
piyanolar yeşil suya martı gülüşleri asıyor
sızdıkça büyütüyor kainatın dudaklarını
çimenlere suskunluk bırakan yorgun feryadın
tadını alır almaz öleceğim
yarın uzaklardan geçişine bakıp
gecelerden gün ışığına kalan yaralı arzum
yol alırken yere düşürdüğün sevgi dolu bahar dokusunu
bıraktığın yerden devam edeceğim sana.