8
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1182
Okunma

Huzur
I
Adam elinde telefon öylece kalakalmıştı
Bir sürü an geçiyordu zihninden filim şeridi gibi
O kadar karışmıştı ki dünyası algıda zorluk çekiyor
Kafasını toplayamıyordu neyi düşündüğünün bile farkında değildi
Birden kalktı oturduğu yerden
Hızlıca arabasında doğru yöneldi arkasında şaşkın bakışlar bırakarak
Yüz kilometre hıza kaç saniyede ulaşırdı ki bu araç
Hırsıyla tüm vitesleri gaz pedalına basan ayağıyla değiştiriyordu sanki
Fatih sultan Mehmet köprüsü güzergâhını işaret ediyordu tabelalar
Köprünün tam ortasında sertçe çekti el frenini
Kapıyı kapatmadan koşarak uzaklaştı arabasından
Radyoda “seni unutmaya ömrüm yeter mi” diye bağırıyordu
Ümit Besen le Pamela
Köprünün korkuluklarına doğru gelince yavaşladı
Durdu
Elini cebine attı ve
Ona ait olan her şeyin ve son mesajın olduğu
Telefonu boğazın serin sularına doğru fırlattı
II
Adamı enteresan bir huzur kaplamıştı
Sosyal medya hesaplarını kapatmış
Ona açılan tüm yollara hendekler kazmış barikatlar kurmuştu
Bunları yaparken tek bir şeyi düşünüyordu
O hiç aklından çıkmasa da yazdığı mesajdaki
“bana yardım et”
Çığlığı beynini delecekmiş gibi yankılanıyordu
Ona olan tüm hasretinde..
Aslında adamın çektiği acı yüzündeki gülücükte asılıydı.
Arkadaşlarıyla bir araya geliyor vakit geçiriyordu
Nerde akşam orda sabah moduna doğru kayarken hayat
Alkol sendeleyen ayrılık darbesi yemiş hayatına
Kol değneği görevini üstlenmiş gibiydi
Erken saatlerde oturuyor masaya gecenin ilerleyen saatlerine kadar
Uyuşturuyordu aklında ondan kalan her şeyi
Arkadaşları bunu fark edip sorduklarında
Ser veriyor sır vermiyordu çünkü onu böyle bile paylaşmazdı..
Geceleri yatarken sabah olmasın diye dua ediyor
Kurulu saat gibi sabahın en erken saatinde uyanıyordu.
Eşi bir sabah
“neden hep aynı saatte uyanıyorsun senin bir derdin var”
Dediğinde adam resmen kendinden iğrendi
“yok bir şeyim iş güç işte”
Adam kapıya yönelirken eşi yine seslendi peşinden
“yüzünü bari yıkasaydın”
III
İki koca ay öyle böyle geçmişti
Kadın adamın hayatını uzaktan takip ediyor
Yaşadıklarını gözyaşlarıyla izliyordu
Çünkü atamıyordu içinden sevgiyi
Bir yandan da guru duyuyordu böyle bir adamı sevdiği için
Biliyordu adamda onu hala seviyordu sessizce
Kadın hayli kilo kaybetmiş artık makyaj bile yapmıyordu
Saçlarını o günden sonra belki on kere boyatmış en sonunda yanmıştı
Saklamak için başını örtüyor ona göre de kıyafetler giyiyordu
Adam görse bile tanıyamazdı
Hele gözlerine kış günü taktığı kocaman güneş gözlükleriyle
İmkânı yoktu.
Kadın işini değiştirip başka bir yere taşınmayı planlasa da
Ailesine olan sorumluluğundan dolayı gidemiyordu.
Kadın dayanamayacağını hissediyor ama yine de direnmeyi istiyordu
IV
Adam artık iflah olmaz bir yola girmişti
Resmen arayış peşindeydi
Bunun en iyi kurtuluş yolu yerine birini koymak
Gibi sapkın bir fikre esir olmuştu
Onu unutmak için deli gibi âşık olacak
Yâda çılgınlar gibi şehvetini yaşayacak birilerini arıyordu
Dengesini yitirmişti bu yaşına kadar yaşadığı hayatın
Ve etrafında hiç de eksik olmuyordu böyle insanlar
Sanki yaşadıklarını biliyorlarmış gibi
Kimi teselli etmek için kimi de durumundan faydalanmak ister gibiydi
Fakat adam b u isteğinin pişmanlıkla sonuçlanacağı
Tecrübe etmişti
Kimse onun yerini tutamaz ve kimseyle böyle bir şeyi
Bir daha yaşayamazdı
Evi ve eşi aklına gelmişti belki bir çocukları olsa
Değişirdi hayatının akış yönü
Ama on iki senedir her yönetimi denemişler
Ama Allah nasip etmiyordu…
Koruyucu aile olmayı düşünmüş bunu da eşi istemiyordu
Biraz daha toparlanmıştı adam hayatının en çalkantılı döneminin
Bir senesini onunla geçirmiş
Son dört aydır ise onsuzluğa alışmak gayretiyle geçiyordu
O da zaten hiç aramaya veya ulaşmaya teşebbüs etmemişti
Demek ki doğru olan buymuş diye düşünmeye başlamıştı
İşyerindeydi adam .
Telefon çaldı sabit hattan aranıyordu
İş yeri telefonundan
Numara gözükmüyordu
Kulağına götürürken ahizeyi içinden bir sıcaklık çıktı
“Alo “dedi adam ürkekçe
Sessizlik hâkimdi karşı tarafta biraz bekledi
Kapatmaya hazırlanırken
“nasılsın”..
Arkası yarın….
5.0
100% (10)