11
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1390
Okunma

Israrcı satırlar peyda oluyor
Bir de göçmen kuşların şarkısı ilişiyor benliğime:
Oysaki başka duyan yok
Yine de belli etmiyorum
Üşüdüğünü yüreğin.
Cenin kıvamında bir yalnızlık:
Ha doğdu ha doğacak gönlün yası,
Bir de işkillendiğim gecede
Saklı tuttuğum matemi baş göz ediyorum
İçimin kıpırtılarına.
İflah olmaz bir imgeyim şiir pazarında:
Adsız oysa her biri
Yine yazdığım şiirlerin kırgın dizeleri.
Biraz buruk olsa da yüreğin mabedi,
Bir kıyımdayım bir de sürgün edildiğim…
Hanidir izahına çalıştığım,
Kanlı ellerini yorgun kaderin saf dışı
Tutmak iken gayesi
Tüm edindiğim rütbemin de söküldüğü
Bir yürek yarası aslen
Boyunduruğunda ne ise dile gelmeyen
Bir de iflah olmaz deli cüssem.
Kırık nidalarını karşılarken yarının,
Sen de mi terk ettin beni, demenin kaygılarını
Yaşıyorum yazdıklarıma mal ettiğim
Hanidir sinemde saklı tuttuğum ölü dünlerim.
Oysaki ramak kalmıştı mutluluğa diyen hangi şair ki?
Hem izahı da olmaz debdebeli hüznümün
Bir de baş koymuşluğum andıkça adını usul usul.
Şimdi deseler de azat olsam,
Üslubu yitik bir kelam mıyım da
Gönülden ırak bir sureyim?
Serzenişlerin tümü kendime
Hele ki diyemediklerime mezar bellediğim
Şu kayıp hikâyem…
Çıksam bir kereliğe kozamdan
Bir gün yaşasam bile ne gam;
Ödediğim diyetin hangi titreşimi de
Varlığımın matemini tutmaya razı
Kayıp dostlarım,
Bir de sır bellediğim yaslarım.
Gönülden ırak bir tümceyim madem
Söylemediklerime sayın bir sonraki şiiri
Ve dokunurken yarama sakın da tuz basmayın
Acılarımla sırdaşım ne de olsa
Yitip giden dünlerin hatırasına olsun yeter ki niyazım.
5.0
100% (21)