12
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1130
Okunma

Rüzgar ,sitemle vurur denize
Güneş asi ufkunda, yağmuru kesmekte
Toprak küskün ,güdük kalmış filizlere
Zemheride gülmedin yüzüme
Baharda da gelme.
Güller de yakışıksız duruyor ellerinde
Formalite oldu doğum günlerimde
Kurumuş bir iğde dalı sunsaydın sevgiyle
Dikip gözlerini süzseydin ilgiyle
Dokunsaydın kanatırcasına bam telime
Omzunda ağladığım günler kaldı geride
Oltamda hüzün varken paylaşamadım
Şen şakrak anlarımda gelme.
Serçeler vurmuyor camlarıma
Güvercinler uçmuyor sokağımda
Senden arta kalan hayatımda
Ruhi çöküntüler ben kokmakta
Nasılda unutmuşum seninleyken kendimi
Bir ben var içimde, paslı düşleri
Ankara artık tanımıyor beni
Gamzeli kaldırımlara düşen siluetim bu değildi.
Bende anımsamakta zorlanıyorum…
Yıllar öncesinin güftesini
Saçımdaki beyaz kurdele benim miydi?
Sensin denilen fotoğraflar hayal gibi
Masum bakışlı yüz, hangi kaşın altında ezildi?
Bilmiyorum sen mi çok şımarttın beni
Sevgi arsızı gönlüm,yetinmeyi mi bilmedi
Bu bakış o bakış değildi
Sözler alışmışlığın dili
Balım demen etkisini kaybetti
Sen derin uykularda doğarken sabaha
Hüzün sarıp sarmaladı yar oldu bana
Almamıştım annemin bedduasını
Öyleyse yaşadığımız imtihan mı
Sessizliğimi vurduğun idam sehpası
Yapıyorum suskunluğumun müdafaasını
Seni kırmamak adına yuttum istekleri umutla
Birde kaşını çatışın var ya…
Yaktığım sinyaller çağrıydı oysa
Anlamadın yada anlatamadım
Duyacaklarından korktuğun için mi sormadın
Kızman pahasına
Yıkmak yıkılmak pahasına
Kanattım kalemimi kızma
Yada boynunu bükük utanma, ağlama
Alışkın değilim hırçın şahlanışının…
Deve gibi kamburlaştığına.
Yada her zaman ki gibi…
Şımarık kadının nazlanışına kes bir fatura
Şimdi bırak beni bana
Kimliğimi arıyorum kayıp yarınlarımda.
Zühal Z…
12.04.2008
5.0
100% (1)