11
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
2381
Okunma

Kendime teşne acılarım var benim
Yedi kutsalıma and olsun
Sen o acılarda yoksun!
Matem örüyor mevsim
İklimi yas bürüdü
Aynası aşka intizar
Bağrında bahar barındırmayan kış mevsimi gibiyim...
Yaz!
Yaz şimdi
Şiirler dokunmuyor yüreğime
Hislerimi yakıp yok eden o yangın varya
Sönmedi hala
Yanıyor derinlerde
Öyküsünü unuttuğum bir şiir dinliyorum
Kulaklarım çınlıyor
Şairin hüznü müydü yoksa
Nazlı, nazlı süzülen ayrılık
Bir mecusi kenti gönül
Ben yanık derviş
Üşür yüreğimde hâr
Sırra gark olup yakar beni
Beş aşk vakti
Mürdüm sefası bir sürgün
Güzel güneşli günlerin uzağına,
Hiç olmazsa bir avuç tebessüm bırak mahzun kederli toprağıma...
Şimdi bir mektubun ön sözüne saklı
Hayaller düşer alfabeme
İçli bakışlarını özler
İç yerime sakladığım sevda
Sonra anladım şiirler neden böyle ıslak
Umudu yükledim yağmurlara
Haydi sevgili
Benden armağan sana
Bu son sağanak...
Kuşların kanadına astım kırgınlıklarımı
Onlarda göçtü gitti
Hiç bilmediğim diyarlara
Unutur muyum acaba acılı anıları
Göçyolundaki bulutlar söyleyin bana?
Keşke hiç dokunmasaydım
Sevdanın yanık rengine
Ellerim böyle hüzün kokmazdı belki
Belki kırkikindiler ağlamazdı gözlerimde
Solgun çehreme dönmezdi yüreğim
Yüreğimden lisanıma hazan lehçeli şiirler dökülmezdi
Keşke hiç dokunmasaydım sevdanın yanık rengine
Zehri perişan eden aşkın şarabını içmezdim
İçmezdim asla
Alsa susuzluğumu çöl yanımdan
Keşke hiç dokunmasaydım sevdanın yanık rengine
Ey sonsuzların sahibi
Sök al...
Sök al...
Şu kalbimi ebedi işgal edeni...
Nuray AYHAN
5.0
100% (19)