14
Yorum
57
Beğeni
4,9
Puan
2175
Okunma
Herşey sonunu buluyordu
üslübunca
gece sabahını, karanlığını gündüz
olması gereken herşey kusursuz
itinalı yürüyordu
kötürüm sandığım bir zaman da.
Yorgun bedenim cansız bir ceset gibi
soğuk gecenin kollarında
güneşi bekleyen k’ardelen sabrıyla
ağırdan dalıyordu derin
sonsuz bir uykuya.
Karşılığını bulup çıkaramadığım
sanki beş sınıf sonrası çocukların
matemetik sorusu gibiydi beynimin içi
labirent tutukluğu
kalakalmalar tükenmeksizin
çarpımı yanlış
sağlaması değersiz
toplamı boş bir h’içten ibâret.
Bitmiyordu içimde ç’ağlayanlar
binbir surat insanlığın
minik bir ferdini canlandırıyordum depozitolu nefesimle
düzene uymayan herşeye itirazlarım sonsuzlaşsada
en fazla
olsa olsa dramatik bir şiir oluyordum hayıflanmalarımda
okunuyor
yahut geçilip gidiliyordum yanından
kıymeti kum olan zümrüt yakından
değeri gül olan küldüm uzaktan.
Herşey sonunu buluyordu üslübunca
budamaktan vazgeçtiğim dallarıma
kâlbimi okşayan bülbül konuyor
bahar öncesi bir serçenin
ürkek yüreğini sarar gibi
d’ağlıyordu yaralarımı bestelerinde
bir şarkıya nakarat oluyordum sonra
"ağlama anne benim için ağlama,
bende herkes gibi aldım acılardan" ...
U’yanıyordum bir duâ gibi dudaklarından sabaha
gökyüzüne içimdeki güvercinleri azad ederek
şükür diyordu aynadaki yansımam şükür,
bu da geçecek ağlama..
-geçiyordu zaman ve hüzünler
bir kahvenin kokusunda tesellilerimi
hayallerimi ve duâlarımı kut’sayarak..
...
5.0
96% (46)
4.0
2% (1)
3.0
2% (1)