5
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1069
Okunma
mor lavanta başaklarıyla süslenir
yüreğimde demlenen mavilikler
bebek ağzına damlayan şerbet
tadını sayıklarken
seher yelinin söylenmemiş ezgileri
gelir kulaklarıma böğürtlen tadında
değer utangaç gamzeler girdabıma
ayak uçlarıma düşürür mavileri
kerterim haylaz sevişmeleri
rüyaların çiyli göğüs aralarında
birde,uçları yanarsa gelinciklerin
yangınlarımda…
ay,gecenin kirpiklerine saklanırsa
denizin avcundan gök çıkmadan
düşler örerim ebem kuşağının
rengarenk saçlarından
hiç dalga görmemiş kumsallar kaşır
gurubun tütsülenen göbeğini
ayyaş sızıntılarım depreşir
deniz yıldızı sağarım tanelerinden
kırmızıya çözülen erguvanlardan
göğsüme inen perçemler öperim
yakamozlar büyüten kucağımda
beklerim ki güvercin yavruları insin
dallarından baharın
kızıl kısrak koşarken
tan yelinin tenine doğru
fuşyalı kıpırtılar uyansın
deli rüzgarlar savursun beni
lerzan sular çağlasın
el değmemiş şebnemler büyütsün
cennet bahçem bir gün görsün
Müşteba Güneş
5.0
100% (4)