5
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1354
Okunma

Ayaklarını suya sokar çocuk
ayakları yalın
yalın ayak koşar çocuk
Şehre yeni film gelir gidemez
üşümüştür çocuk.
Rambo bilmem kaç yine birilerini öldüreyazdı
ayazdı
zemheriydi
tuzlanmış yol
kar değil
kan tutmuş.
Karadır kaşların ferman yazdırır diye nara atıyor
yarı sarhoş pezevenkler.
Seni seven sevmesini bilmemişte
sen
seni
seveni
sevmesini bilmiş misin.
Ağzımda unutulmuş cigaram kadar ciğerimdesin
der
ve
içerlerim bu hale.
Bazen gelmez
şehre kimse gelmez
ferman verilir
kapanır kapılar
Çoğu zaman sen gelirsin akla
demokratik değildir aşk
Post modern süslü milyonlarca kombinasyon içinde
ellerini ellerimin arasında
Büyütüyorum...
Yanlış anlaşılmasının büyülenmiş değilim
gözlerinizde kaybolmak istiyorum
bir anlığınada olsa.
Zaten benim matematiğimde iyi değil
aklımı başıma toparlayana kadar
ölürüm.
O sıra
muhtemelen
birbiri ardına muhteşem karaler geçmeyecek
gözlerimin önünden
Su-i zan değil bu unutkanlık.
Dağlar birbirine saldırıyor
savrulup duruyor
ormanda ağaç
ağaçta yaprak
yaprakta çiy
Tüm bunlar fahiş fiyata fiyakalı
yaralar acıyor
içerimizde.
Yaşasın tam bağımsız karanlığımız
ellerini ellerimin ortasına koy
bozulmuş
çürümüş
kokmuş
buralar...
Bağrımda büyükşehir olmuş
gettolaşıyor birkaç yara
Bağırıyorum canhıraş
Türküleniyor bir yanımız
Tütsülenip kuruyorken üstelik avuçlarımız...
Kanadı kırık turnanın
göğü yıkılmış.
Göğsümden göğe bir delik açıldı durdu
tuhaf şeyler oluyordu
çok tuhaf şeyler
Acı sular birikiyor boğazımda
su birikintisine basıp geçiyorum bir akşam üstü
Omuzlarım boyunca iniyorken gece...
Düşünsene
düşüm de
Okuma yazma bilmeyen ellerim
beline dolanıp duruyor ikide bir.
Tam öpeceğim uzanıp iki göğsün arasından.
araya birisi giriyor
Pisi pisine acıdı yüreğim ve konuştu
Buradan atıyorlar kendilerini efendim
sırra kadem
basıp ölüyorlar
sonra unutuluyorlar
burası Ortadoğu
Medeniyet
Ve
Ölüm burada doğdu...
Dayanabilmek umuduyla elimi taşın altına sokuyorum
Taşın kaşı gözü ayrı oynuyor
Bacakları bacaklarıma dolanmış uyuyor
En güzel uykusunu bölmek için çalıyorum kapısını
kalkıp kapıyı açacak
heceleyecek ve soyunacak
Ben aşkı ve isyanı çırçırplak seviyorum diye bağıracağım yüzüne.
Tutup azlığımı ağzına dayayıp
Boynunun bükülüşündeki
akıl almaz güzelliğe bürünecek alfabem.
Şimdi açsam ağzımı
yarın yumsam gözümü
ne değişir
İt ürür
Kervan kör topal.
Kitaplar arasına sıkıştır en sevdiğinin resmini
Beni artık gül tutar
kana alıştık...
5.0
100% (10)