Hazan yeli esiyor içimin yarasına
Gönlümün mabedine kış vuracak bu sene
Bu kaçıncı özlemim gözünün karasına
Sevdamın bahçesinde bay’kuş ötecek yine
Gönlümün mabedine kış vuracak bu sene



Üşürüm tenhalarda seni anınca aklım
Elden ayaktan olur kalmıyor gizlim saklım
Ey gül yüzlü ceylanım kibarım bal dudaklım
Hasretin kıyısında bir hoşmu olmuşum ne
Gönlümün mabedine kış vuracak bu sene


El sevdasıyla mesud ben sensiz yaralıyım
Dört yanım ablukada hicrana sıralıyım
Aklar düştü saçıma gönülden karalıyım
Isdırap sularında ser’keş kaldım hep düne
Gönlümün mabedine kış vuracak bu sene


Eğer nasıldır dersen hep aynıyım eh işte
Başım dumanlı her dem yüreğim serzenişte
Kadehler tüketirim ard arda bir dikişte
Şarkılar eşliğnde sar’hoş başlarım güne
Gönlümün mabedine kış vuracak bu sene


Nasırmı tuttu kalbin neden böylesin zalim
Hiçmi hiç düşünmezsin ne olur böyle halim
Sabrım tükenir durur elbet biter mecalim
Tahammül sınırına er’miş oldu bu sine
Gönlümün mabedine kış vuracak bu sene


Felek cembere almış açığımı kolluyor
Çekeceğim var beli dert böğrümü deliyor
Bahtsızlığı kovsamda utanmadan geliyor
Senden ayrı her mekân yıkık dökük virane
Gönlümün mabedine kış vuracak bu sene


M.Kılıçel