1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
839
Okunma
Hiç sordunmu Gözlerine;
"- Neyi, niçin, nasıl görürüz?" diye.
Beyin denen Pelteye yansıyan Gölge,
gerçek sanılan hayal Belde
Kafanda mı,
hiç sordun mu,
sordun mu?
Hiç sordunmu Göz Yuvara;
"- Onca Yaşam-bunca Hatıra
Ömür denen geçmiş Yıllara,
Kalbur-Deşik bir Belleğe
nasıl sığar?"
Hiç sordun mu,
sordun mu?
Hiç sordunmu ona;
"- Doğumdan-Ölüme değin,
nasıl katlanıyor sana?"
Benmiyim senin Beyin,
Beyinmi senin beyin?"
Hiç sordun mu,
sordıun mu?
Hiç sordunmu Kalbine;
"- Yakıt yenilemeden,
durmadan-dinlenmeden
bu didinme niye?" diye
hiç sordun mu,
sordun mu?
Hiç sordunmu kendi-kendine;
"- Kimsin,
nerden geldin, nere gidersin,
ne kadar daha
Yaşama?"
Hiç sordun mu,
sordun mu?
(*) HAYDARPAŞA GAR OTELİ 8 Şiirkayesi İkinci Kat, ikinci Bölümden alınmıştır.
5.0
100% (1)