0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1305
Okunma
-I-
“Sahi sen uyumadan gece olmaz mı?
Güneş gözlerinden başka doğmaz mı?”
-II-
Öyleyse ben sana şimdi söyleyeyim
Bir şiire başlamak gibi tadın..
Korkarak ve merakla kaleme sarılıp
Kendi hikâyende mülteci olmak gibi
Aklın baştan gitmesi gibi biraz
Biraz da sahilde çıplak olmak gibi
Hani utanmak gibi herkes çıplakken
Ve berduşken virane bir çöplükte
Paketi açılmamış sigara bulmak gibi..
Yarını hiç düşünmemek gibi
Küflü bir ekmeğe şükrederken…
Diyorum ya şiir gibi tadın,
Acıklı ve umuda yakın.
-III-
Bir şiire başlamak gibi tadın..
Her satırı aşkla yazmak gibi
Sonra nasıl yazdığını anlayamayıp
Şiire yeniden aşık olmak gibi
Nefes nefese su üstüne çıkmak gibi
Yine de yeniden dibe dalmak gibi..
Ölmek gibi biraz, aslında biraz da,
Sonunu görmek için yaşamak gibi
Odalarında kaybolunan bir saraya
Küçücük bir kapıdan girmek gibi.
Resmini öpmek gibi bir şiirin
Ve o şiirin adının sen olması gibi
Şiirin de tam kalbinde bir mihenk
Elif gibi basit, tek ve rengârenk
Heyulalarla yaratılan ahenk
Suskun fakat haykırışa denk.
-IV-
Bir şiire başlamak gibi tadın..
Saçların, kaşların, ellerin ve ayakların
İnceden inceye yazıldığım kadın,
Sevildikçe vücut bulan cümleler gibi
Tövbe diler gibi, hayat gibi, sen gibi
Bir şiir gibi yani
Bir şiir gibi tadın
-Hapsimi bin yıl gözlerine uzatın-
-Gözlerinde bir göz hücreye kapatın-
Ve beni dinlemelisin kadın
Şiirin şairsizliği gibi bir maruzatım var,
Sensizliği tarif eden bir kelime yok!
Seni düşünmemeyi düşünememem gibi
Gölgemin de terk ettiği bir yalnızlık bu
Mum ışığında göz kamaşması bu
Aldığın nefese bile küfretmek
Seni düşünebiliyorum diye yaşamak bu
Meleklerin sesinden şiir dinlerken
Cehennemde yanmak bu.
5.0
100% (2)