gülme sakın, seni bir ton özlemişim
öyle az buz değil hani,
yok bir kilometre, sakız edip çiğneme bu lafımı
uçsuz bucaksız, hadsiz hesapsız yani
dağ tepe, göl dere özlemişim seni
aşırı memleketleri gezer gibi
göğün yere değdiği nokta,
yerin göğe uzadığı kadar
misilsiz ve misalsiz sevmişim
okyanusun dibi kadar
hasretliğimsin dağ dağ
yandığımsın bağ bağ
sahiplendiğimsin dünya malınca
bağlandığımsın ahretliğimce
seni öyle sevmişim ki
kollarımı iki yana alabildiğince açıp kucaklar gibi
ya da bin okka kadar
santim santim özlemişim her karışını
her bakışını gram gram sevmişim
öyle az bilme aldanırsın
sevmekten yana üryan kalırsın
koca dünyada hasreti beton bilmişim
kalbimin üstüne sermişim
gel de at imzanı kurumadan
not düşmeden tarihe başkaları
seni öyle sevmişim ki kulaç kulaç hem de
derinlemesine, enlemesine; öylesine böylesine
inancın tam olsun benden yana
amin’in hazır olsun senli günlere
vaadim bu olsun, vakit tez dolsun
sana kanat çırpmak için kuş olmaya gerek yok
insan sevince de uçar
kayıp giden bir yıldız gibi gözlerine düşer
sonra ömrüne damlar bir yağmur gibi
göğe bir tutam mavi katmak için
boyacı olmaya da gerek yok
bir bakışın dahi yeter göğü masmavi kılmaya
şimdi sana dair ne de güzel hikayelerim var
mesela çiçek derim boynun uzar,
papatya olur koklamam için
gül derim gülersin, yanakların gamzelenir yuvalanmam için
sana ölürüm derim, yaşamam için canını öne sürersin
sana hasretim derim, hasretlik bitsin diye gelip ömrüme kurulursun
milyon kere özlemişim ve milyar kere sevmişim seni
içimin mahzenlerinde unutulmuş bir şarap gibisin
yıllandıkça tadını bulduğum, rengini aldığım
çölde üstümü başımı ıslatırcasına içtiğim
iftarda dudaklarım çatlarcasına beklediğim
sen bu dünyada bana bahşedilmişen büyük nimetimsin, şükrümsün
dilimden düşmeyen türkümsün
yolundan çıkmadığım ülkümsün
seni milim milim sevmişim, dilim dilim
gel de gör artık, ne olacak benim bu senli halim
dakika dakika özlemişim seni, saniye saniye
anbean sevmişim seni katlamalı...
abartılı sevmişim seni, saplantılı...
kınama beni asla seni sevdiğimden dolayı
ayıpsa benim ayıbım, kusursa benim kusurum
sen benim en güzel hatamsın, en mükemmel yanlışım
en harika eksiğim ve hepsinin toplamında
en muhteşem sevdiğimsin