1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
991
Okunma
Endişe ve korkuyla uyandı uykusundan
Uyandığından da emin değildi ya bir bakıma uyandım diye düşündü belki de
Gerçekle hayal arasındaki çizgi ne kadar da yakındı
Gözleri açıkken hayal kurabiliyordu, kapalıyken de gerçeklerle yüz yüze gelebiliyordu
Ayağa kalktı yavaşça pencereye yöneldi perdeyi açtı
Alaca karanlıktı zaman…
Aydınlansın hava diye düşündü cama vuran yağmur damlalarına bakarak
Güneş açsa diye geçirdi içinden
Güneş tomurcuklanan çiçeklere vursa yüzünü ve çiçekler açsa
Ve ısıtabilse buz kaplı yürekleri
Yoksa ısıtamaz mı diye de kaygılandı birden
Güneşin bile ısıtamayacağı kalpler nasıl olabilirdi
Neden dünya dar geliyordu biz insanlara
Ve neyi paylaşamıyorduk
İnsan olmayı hak ediyor muyduk doğru dürüst düşünemedikten sonra
Sahi beyin denilen şey nasıl yıkanabiliyordu
Kötülüğün kaynağı neydi
Dünya neden dar geliyor hepimize
İyi insanlar nerede
Ölü toprağımı serpildi üzerimize
Kalkamıyor muyuz?
Korku tohumlarının hasat zamanımı yoksa
Sevgisizlik dedi içinden…
Yeterince sevemiyoruz başta kendimizi ve sonra diğer her şeyi
Okuduğu haberler izlediği programlar ne vahşiydi
Ölüm kol geziyordu her yerde
Görmek duymak bilmek istemiyordu
Nereye kadar dedi sonra
Pencereden bakarken alacakaranlıktı hala zaman
Uykuda ve bir rüyada olmayı diledi içinden
Oysa değildi biliyordu
Ve kaçış yoktu kaçmamalıydı da
Yüzleşmeliydi, huzura kavuşmak için
Kendisi için başkaları için
Her şey için
Uyanmalıydı….
5.0
100% (4)