32
Yorum
63
Beğeni
4,7
Puan
3664
Okunma


Bak mavi çanaklara;
Kan gibi durmuş zamanın işkencesi.
Alnında, yeni açmış çiçeklerden bir sis…
Sen ki; saat tik takları misali şakağımda.
Sen ki; soluğun, buğulandırıp silen ayna…
Zaman sen, uyuyan sen,
Şafakta uykusuz ben!
-Seni beklerken-
Aklın ayrı, gönlün ayrı bir yüzyılda…
Korkuyorum hızlı zamanlardan
Ve bir o kadar durağan senden.
Biliyor musun?
Ölmek daha kolay sevmekten…
Göğsünde fundalık çiçekleri,
Teninde açıyor, kokuyorsun
Unutulmuş ülkeme doğru.
Öpüşlerin bir yara,
Bir mey gün ışığıyla yıkanan…
Alnında yeni açmış çiçeklerden yazılmalı şiir,
Her sözcüğüyle şeftali çiçeği renginde…
Aya bile varmadık daha,
En yakın yıldızlar zaten gözlerden çok uzakta.
Her şey kızıl, ak ya da kara;
Başka bir armoni de olmalı.
Düşlerimizi çiziyoruz ya duvarlara,
Renkler haklarını almalı
Küstümotlarının çekinmeden güneşi yansıttıkları gün…
Ölüm mangalarının suçu değil
Dünyanın küçülüşü, kımıldayamaz oluşum.
Öp dünyayı, gökyüzünü, ışığı!
Varsın hainleri gizlesinler soğuk taşlar altında.
Usul usul, basarak ayakuçlarıma
Bir ölüm öpücüğü yollarım çılgın sokak kıyısından.
Saçma; bir çırpıda oldu tümü.
Tıpkı bir gözyaşı gibi
Düştü hazanda son yapraklar.
Mum değil, yıldızlar parlasın üstümde.
Aydınlık ve özgürlük delisi ben
Yüzüm doğan güneşe dönük öleceğim.
Yeryüzü uzansın altımda, sessiz bir şafakla.
Aydınlık bakışların hasadını topluyorum.
Yıldızlar saçıyor, dağılıyorsun sonra.
Kızılkanatlarını çırpan hafif dokunuşların
Alazlanmış tende uçuşur kelebek olup…
Ölmeden öncesi gibi
En hüzünlü şiiri yazabilirim bu gece.
Yıldızlar masmavi titreşir uzakta…
Kaç defa öptüm sonsuzlukta, bilirsin.
Geceler yıldız içinde,
O ses, ışıl ışıl ten ve sonsuz bakışlar…
Belki bana verdiği son acı bu.
Belki ölümden önce yazdığım son şiir…
5.0
91% (32)
3.0
3% (1)
1.0
6% (2)