5
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
644
Okunma
Etin ve kemiğinle bir yatağın olursun sadece geceleri
umarsızca teslim edersin kendini bu fahişe yataklara
her şeyini satmış bir kahraman gibi dik bazen
sonsuz anlarını doğurursun uykularında amansız
ruhun her an eriyebilir bir annenin kucağında
gölgeni göz bebeklerine içirirsin böyle zamanlarda
böylece doyurursun gecenin bütünün hüznünü
bir türküsün ulu orta
ve bir hapishanenin avlusunda
tüketilmiş ve harcanmış hercailerin dilinde
gece camlara sürtülür çoğalmak için,anlamsız bir inançla
sen tutarsın elinden yapma diye
aşkın çoğul halini görürsün gözlerinle
can kırık,cam kırık üşürsün haliyle
kapanmaz bir gece yarısı rüzgar
okuduğun o sıcak türküyle
sende seyrediyorum kırmızının en kızılını
iki kadın esmer’leşiyor gözlerimizin önünde
bunu sana daha önce de anlatmıştım
yok oluş sadece bir sözcükse
olmak düşüyor geceye mor kabanı ile damga varanlara
yok olmak ise yine bir gece yarısında
ağzında ıslık tüttürüp
yalnızlığı mırıldananlara.
eylül’