6
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1021
Okunma

kışın önü ya da sonunda yeni yetmeler
caminin seyralığında kümeleşirler
onlardan biraz daha küçük olanlar
hemen onların etrafında mevzilenirler
“kes köse”
“kes başını gir kümese”
“ay lav yu”
“vat iz diz”
“it iz e pensıl”
diye Şeytan Aliyi gösterirler
“len oğlum söğmen valla ha
ben de sizin ebenizi … ha!”
diye itiraz ederdi Şeytan Ali
gücü yettiğini kovalar eziyet ederdi
elli şakalar, sulu şakalar
tabakadan tütün sarmalar
sakal tıraşı, bıyık burmalar
ilk delikanlılıklar
herkesin yaka cebinde ayna
göt cebinde tarak
yanık tende sarı bıyığa
“badem kabığı yakılacak”
diye başlayan
her kafadan nasihatlar
kim dinler kim tutar
olmadık tafsilatlar
haral da bişiy bilmeseler
“cevizin yeşil gabığı” demezler
kara, badem bıyıklı abiler
köyden dışarıya kız verilmesine
“piretesto”lar, hayıflanmalar
gonşusunun hukukuna riayet etmeyene
ırz-namıs meselelerinde
birilerine verilecek ziyanlar
söz birliği etmişçesine
kendine vazife edinir delikanlılar
bir kişinin dediği ile alınan kararlar,
her kararı elbirliği ile onamalar
durduk yerde birileri
“selam verilmeyecekler listesine
birinin adını yazar”
bir başkası itiraz değilse de şerh koyar
“-ya aslı yoğusa?”
“-osdurmasa kokmaz”
en abi olan;
“paçaportu eline verilmeli”
“-bastığı yere ıçcık dikkat etceğdi”
gün; kısa gelir her zamankinden
böylesi önemli konular
konuşulacağında
umutlar yarınlara ertelenir,
vazgeçilir günden
artık evlere gitmelidir
yağmur akşamlarında
yağmur yağar
tarladaki ekinler için şükredilir
yağmur akşamlarında
her akşam yağmur yağar
hava kararmaya başlamadan daha
saçakları ıslatır
ve illa damlar akar
5.0
100% (7)