7
Yorum
35
Beğeni
0,0
Puan
2068
Okunma

Alacasında gecenin
İnce bir hüzzâm, boğulur terden
Nakışında ölgün gökkuşağı
Gölgemi çağıran solgun perdenin.
İyiden iyiye eskir gün...
Bildim bileli kendimi
Hep böyle direnirim sabaha
Ne duâ kalır ne niyet dilimde
Kuşanır zırhını ellerim
Ve kutsar ateşi, sen diye...
Suya okurum ne varsa bilmediğim
Ne varsa gelmiş geçmis beni çağıran
Uzak bir nefesi aralarken ciğerim
Gözlerim hesapsız çığlıkları giyinir
Kuşatırım senden kalan aydınlık vakitleri...
Muhtemel ki bilmiyorsun
Nasıl bir yaşamaktır bu
Nasıl bir terennümdür, insanın insana hasretliği
Öğrenirsin belki bir gün; kim bilir
Geç kalmışlık telâşını...
Varsın söylensin tüm türküler bahara
Böylesi bir susmayı ömür bildim ben...
Kırılıyor bak son ışık da dallarda
Ağaçlar seyrediyor hüznün zehrini
Nasıl da salınıyor rüzgârda!
Yangınların içinde üşüyorum
’Ene’l hak’ diyor acımın efendisi;
Bir masaldan daha yapayalnız düşüyorum...
Özlem Tarhan
Ağustos/2016