13
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
1388
Okunma

Uykusuz gecelerin ruhunda bulurum kendimi
Bedenim varla yok arası
Bulutları yağmalanmış bir sema gözlerim
Sol yanım hicran yarası.
Zaman bir an değil ki, sararmış bir fotoğraf aslında
Hep aynı tat, aynı hayat
Ezbere söylenen bir hüzzam faslında
Belki de yalan bir sefahat.
Gecelerin kokusu hüzün, düşleri öksüz
Yalnızlığı kor, yakar derinden
Acıları hem arsız, hem yüzsüz
Bade sunar zulüm elinden.
Sağır ve suskun eflatun gece
Hükmünü sürer delice
Rengi şahrem,şahrem
Yok olan bir mavinin son kırıntıları
Koynunda sakladığı geç kalmış mutluluğun artıkları
Haince güler gece
Dilinde ise yalan aşk fısıltıları.
Derken zaman usulca çevirir çarkını
Kimsesiz bir kış sokağında dalgın ve dargın gece
Yüreğime sığdıramadığım umutlar gibi solar
Gecenin gözlerinde iki damla gözyaşı
Sırları enkaz bir kızıl şafakta silinir gider.
Kilitli kapılar açılır, bir gülüş yetişir o an
Bir merhaba elini uzatır ansızın
Hayat kokar işte o an
Delice akan bir ırmağın sularına kapılan gece
Yerini ümide bırakır
Zaman çarkında işler yine
Gönlümde ki şiirce.
Yüksel Beyocaktan