3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1367
Okunma

şaka-maka; hazır Sateli’ynen ,
Hacıadilden açılmışıkan
Sateli …
fırtınalı, kasırgalı seli-sele ğatan ya(ğ)mırlı bi ğünde
ovadan çift(sürmek)ten geliyomuş
harmanyerinin üst yandakı dereden
Adiloğlu gafasında bi kepenek esgisi
Köyaltında yokardan gelen seli
Arpalık tarlalarına çevirip-batı(r)
"-bacanaak golay gelsin loo" deye ünnemiş
bi-kaş kere
Adilin Arif ha bire o kıranlardan
toprak daşıyıp suyun öğünü
böğecen deye u(ğ)raşıyomuş
selamını tekrallamış,
gene "tın"layan, mınlayan yok
buğarada ya(ğ)mır da; nassı yağıyo afat,
göv gürlemesi dersen çatır çatır mefrat
Sateli yolun gıranından goca bi daş alıyo
şunun böğedini "copbadanak" daşırayın deye
böğede do(ğ)ru daşı bi(r) atıyo!!
o arada Adilolu da
böğede doğ(r)u eğilmeyo mu
aya(ğı)mı gaydı neyeyse
bu galaklayınca
Allahın onarcağı daş bunun gafaya iliyo
adam göledin içine gapaklanıyo,
depesinin üsdüne gediyo!
Sateli hemen ordan nassı seğirdip kucaklayo
sudan çıkarıyo
bakıyo bunda ün-ses yok
adam çamıra belenmiş
!
Sateli bir-iki şamar filen vurmuş
seninkinin beti benzi gaşmış..
ovcalarkan ederken
ağzından bulanık sular filen gelirimiş
derken yutgunalak,
ö(ğ)sürerek kendine geli gibi olmuş
bi yandan da
bellim bellisiz..
“Eş-he dü enlaa ilaha İllallah”
deye salavat getiriyomuş
Sateli;
“-len Amat senmiydin len
Allah eyinliğini versin
ben seni Arif bacanak sandıydım” demiş
Adilin Amat sapırdanırımış hala
"eşhedü enla ilaha illallah" deye
dova üsdüne dova
salavat ardından salavat getiririmiş..
Sateli hareket etdirimiş,
yüzünü şamarlamış,
garnını sıkmış,
“-amaad, amaaad” deye de yalvarırımış
o hala salavat getiririmiş
n-arasın, Amatta bed-beniz yok
ama hala belli belirsiz salavat-tekbir-dova-töbe..
Sateli gorkmuş, telaşlanmış
ellerini, gollarını hareket ettiririmiş
senin Amat oralı değil
u(ğ)raşırkan- ederken
Amat a(ğ)layalak kendine gelmiş
"-Ali dayı, len Ali dayı
beni ıldırım çarptı" demiş
gari Sateli heş irenk vermemiş
“-Amat nettin garayeğen len”
çevresiynen ağzını-burnunu
yüzünü filen silivimiş
Amat bireş kendine gelir ğibi olmuş
"-geşmiş ossun garayeğen"
Amat “-ölüyon Ali dayı hakkını helal et” derimiş
Sateli gorku-.okuynan
"-geçer garayeğen, bişiyciğin yoğ evelallah" demiş
“-sen gene de hakkını halal et dayı”
“-a gapberif bu afatda ne .ok işin var
dağda bayırda”
“-len ha hu ya(ğ)mır boşa akıp getmesin dediydim”
“-len otur evinde, hu afatta hey garayeğenim
Canab Allah verip duru tarlalara da”
gari eve eletivimiş de
ağşamleyin bi-kaş kere
Güssününen-Haççayı yollamış
Adillerin eve,
"-gedin desdiliği altından dinlen bakayın
Adillerin evde ağıt-fığan var mı"deye
netçe de; bi-kaş ay sonura Amat esgere gedeceğinde
Sateli 46’lıları ahşam yeme(ği)ne davet etmiş de
süprüz etmiş
“-hanı Amat seni şimşek çarptıydı ya”
“-ya len dayı valla
sen olmasan ölceğdim
valla öte dünneye getdim geldim” demiş
“-yoğ ülen karayeğen
seni asıl ben öldüre-yazdıydım”
“-neye dayı yau va!”
?
“-len ben seni agan bizim bacanak sandım da
böğede daş atayın da
hunu bi gorkudayın deyodum
o mubarek de gafana geldi”
gülmekten kimse balı filene yeyememiş
"-emme kendim gorku-bokuna
bi kaş gün gözümü gırpmadım valla
..
emme ölse-mölse filen etseydin de
valla kimseye demeceğdim" demiş,
töbe istiğfarını, dovasını deyvidikçene
millet yerlere yatmış,
gülmekten kendinden geşmiş
Amat bireş bozulmuş emme
sonura oda gülmeye başlamış
ötekinner ğibi gözleri yaşarmış
ga(y)ri esgerden dağıtım iznine gelinşe de
bi lasdik pappaynan hakkını helal ettirmiş
emme şinci sorsan Amat "-yok len
valla yıkılıp bilen etmedim" der
ben Sateliynen, kırkaltılıların yalançısıyın
DİPNOT
Sateli: Saatali, Ali Saat Karakaya
gıran / kıran : kenar
böğemek: bent, set yapmak, tıkamak, germek, boğmak
belenmek/bulanmak: her tarafına bulaşmak, kaplanmak
ya len: evet, dediğin gibi anlamında
5.0
100% (5)