5
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
1059
Okunma

Üst üste yığıldı gramafon kağıtları
metre kareye bir aşk düşüyor odamda
bir inip bir yükseliyor perde
beyazlığına aldırmadan kirleniyor
adımlarımı boşluklu atıyorum
boşluklar adımlarımdan korkuyor
evde bir savaş hali var
birileri sürekli üşüyor
ellerini tutmadığım bütün şarkılar
bastığım yerlere düşüyor
üst üste
kapıların sesi bu gece çıkmayacak gibi
gıcırtısı eksik olmayan,köhne bir ev
alacakaranlığın doğurduğu bir çocuk belki
sormadım hiç adını,geçerken önünden bir merhaba demedim
ölürse eğer bir gün cenazesine gider miyim
..belki
yutuyor anılarımızı evdeki tüm aletler
üstüne öksürdüğüm yatağım kanıyor gizlice
sekiyor attığım taşlar pencereden
düşüyor yerlere öylece
attığım tüm taşlar
üst üste
taşınıyoruz şimdi buradan
yeni bir eve geçeceğiz
öylece gideceğim
belki üç-beş kıyafet alırım
askının boynunu bükük bırakmam
evi son kez selamlarım çıkarken
belki bir ilki yaşatmış olurum ona
bir veda daha son bulur
yaşatmadan ölmüşcesine
yığılır duvarlarda kağıtlar
üst üste.
’Gök çe’