Kara lekeli hikayeler anlattılar bize luşka
Hiç olmadıki bembeyaz yada pesbembe bir tarihimiz
Günahlar soframızın katığıydı napalım
Aşk şarabını içtikçe daha da battık
Değil mi luşka


Uzandığımız her köşede bize bakan kin dolu gözler vardı
Soyulduk anadan üryan
Çıplaksınız dediler taşladılar luşka
Kan kustular ömrümüzün bahçelerine
Kral sofralarında hançerlediler sevdamızı
Göz boyayan öyküler hep bizsizdi luşka


Sen görünmeyen ellerimdeki kınaydın
Onu da görür görmez sildiler luşka
Kehribara sinmiş kurtlar vardı içimizi kemiren
Tamtamlar düm dümledi beynimizin hücrelerinde
Güzellikler deklanşörün kliğinde kaldı luşka


Ah luşka ahlar bizim
Acılı bir çelenk gibi dizdiğim fotoğraflar
Harabe yıllara ektim sensizliğin tohumlarını
Yalnızlığın gölgesinde palazlandı ölüm
Azrailin mesaisine bir ben varım
Dönülmez vakte kurdum saati
İnan Luşka bu kez doğru ayarım