Darası alınmış duygular dolaşıyor parmaklarımda
Sabahlara kadar ağlayan karşılıksız bir sevgi
Yüzü hiç gülmeyen katran karası bir aşk
Bol acılı üstü başı yara içinde boktan bir umut
kırık kanatlı bir martı gibi asla uçamıyacak bir yaşam
Yağmurdan nasibini almamış kuru kuru tekrarlanmış bir dua
Yaz/ama/manın o iç buran mide bulantısı eşliğinde

Şiirlere tutunmaya çalışıyorum dolaştığım uçurumlarda
Sivri taşlı bir şiire dolanıyor ellerim
Çaresizliğe ayağım kayıyor bir an
Siyaseten düşünce suçlusu bir başkası almıyor beni safına
Ağlamaktan yorulmuş duygusal şiirlere bakamıyorum kahırdan
Benliğimi ilk bıraktığım boşlukta masmavi deniz çıkıyor karşıma
Mavi gözlü mavi gözlü sözcükler tekrarlanıyor dudaklarımdan
Dalıp gidiyorum o mavinin göz boyayıcı ulaşılmaz tonlarına
Kelebekten kurbağalamaya ordan bağırmaya ardından da haykırmaya geçiyor düşlerim
Yeniden
Karabasanların tek kale maç yaptığı vicdanımın rıhtımındayım


Güneşin öfkesi tepemde yakıyor kasketsiz başımı
Çözemediğim düğümlerin bir fotokopisini pisuvara boşaltırken
Tiksinerek ve tükürerek sifonu çekiyorum üstüne
İntiharlı ölüm döşeğinde yazılmış şiirlere ekliyorum bir yenisini
Kurbanı seçildiğim mevsimlerin tekbir sesleri geliyor sessizce kulağıma

Sağ ayağım boşta
Ne olur
Gözlerimin bağını çözmeyin