0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
974
Okunma
İşlemeli duvar saatine baktım
ayın kaçıydı anımsadım seni
bir bulut, bir aşağı bir yukarı
serseri yağmurlar birazdan
aklıma düşürecek eski günleri
özenle işlenmiş yalnızlığımıza hediye olsun diye
kapıp budalaca resimler getirecekler
ikimiz aynı karedeyiz
düştüğümüz duruma bakıp ağlıyoruz gibi
birbirimize bakmışız orada
duvar saatine baktım
aklımda deli poyrazlar
bir aşağı bir yukarı
trabzanlar bizi koruyamaz düşeceğiz
uçurumlara
bakkalın çocuğu yirmi iki yaşına bastı
biz mi yaşlandık zaman mı hızlı anlamadım
elimde sürüyle sigara
dumanlar çepçevre sarmış şehri
bu yangını biz mi başlattık ne, yıllar öncesiydi
ayağımda ise hep bir ayak izi
seviştiğimiz son günden bu yana acıyor
ve kuru yapraklar gibi kalbim
bir aşağı bir yukarı gezinmekte
İşlemeli duvar saatine baktım
vakit mi geçti biz mi erkenci, anlamadım.
5.0
100% (3)