0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
795
Okunma
Sırt üstü uzanmış ve gecenin karanlığına
karışan sokak seslerini dinliyordum.
Önce bir uçak geçti,
Ardından bir arabanın korna sesi yankılandı kulaklarımda.
Saatimin alarmı öttü.
Gözlerim duvarlardaki gölgelere takıldı;
Aklım seslere takıldı...
Sesler beynimin içinde çınlıyor
kağıda dökülmek için
bana etmediklerini bırakmıyordu.
Ancak kafamın altında kavuşturduğum ellerimle
öyle rahattım ki...
Ve bir an bulunduğum durumu değiştirsem;
kelimelerim,
düşüncelerim
karanlık gecenin sokak seslerine
okey dördüncüsü olabilirdi.
Hayatı düşündüm.
Tırnak ucu kadar düşündüm.
Ve geleceğimi birazcık düşündüm.
Kahvelerin hatrı kadar düşündüm.
Ürperdim...
Sanki o anda kılımı kıpırdatsam
kaybolup gidecekti tüm yarınlar.
Ve öylesine rahattım ki;
sırt üstü,
yatağımda...
Endişelerim duvarda gölge oyunları kurmuş
birbirini yerken,
ben öylesine rahattım ki;
Dünyanın bir yerinde insanlar açlık içinde,
İnsanlar savaş içinde,
Yokluk
içinde ölürken;
kollarımı kafamın altına almış
ve sırt üstü,
öylesine rahattım ki...
Kalktım sonra.
Kalemi elime aldım.
Gözlüklerimi taktım.
Aklımda okyanuslar vardı.
Ellerimde mürekkep rengi kan izleri;
Rahatımın katilinin kanıyla oynuyordum...
5.0
100% (1)