13
Yorum
40
Beğeni
0,0
Puan
1399
Okunma


hani seni sevmek günahmış
ben de dibine kadar batarmışım günaha
sen varmış gibi her sabah
balkonumu yokluyor kuşlar
tut ki her bahar
sağım solum dut ağacı
düşüp düşüp kaldırımlara kanar ya dutlar
öyle sensizim
dudaklarımda rötarlı bir bahar ağrısı
hangi türküye sürsem yüzümü
gözlerimden kırk ikindiye öykünen bir zaman
tenimde yeni çekilmiş kahve kokusu
kanamaya öykünür ya kapanmamış yaralar
öyle çaresizim
bir köşeye sıkıştırılmış ihtimaller gibi
dudaklarımı yıldızlara öptüren
eflatunla kırmızı arası
dağılmış bir nar tenindeyim
raptiyelerini batırırken zaman ömrüme
ovaya yaslanmış bir ırmak gibi
erguvan kokularını çekip içime
ya bir satranç tahtasında şah mat olup
ya da gözyaşlarının uykuda olduğu bir saatte
rahmetimden ölürken kuşlar
sahipsiz çığlıklar gibi
yıkılıp gideceğim bu şehirden
türküler nereye giderse oraya doğru
öyle kırgınım hayat
Nisan 2016/ Antalya
Sıtkı ÖZKAYA