1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
606
Okunma
Dokunma benim Medd-i cezirlerime !
Suyun altında çırpınıp göğsünü yırtan,
Çıplak güneşlerimedokunma.
Dayama o melûn sırtını ,
Hüznünden yüzünü göğe asmış gözyaşlarıma,
Hangi yanardağın kor ateşini düşürürsen düşür,
Kaç gecenin karanlığı örtersen ört üsüme,
Yada kaç ıslak nehri kurutursan kurut içimde,
Dokunma benim Medd-i cezirlerime…
“Gün ola, Harman ola” demişler…
Olurmu olmazmı bilmem ama,
Kimbilir… belki gün olur bende;
Bir kuşun kirpiğinden öperim,
Gün olur bir kelebeğin kanatlarından,
Kimbilir, bende bir basamak bulurum,
Ucunu göğe asmış merdivenlerde…
Ben ki;
Hayatımın her evresinde bir aşk için,
Bütün mavilerin merkezinde dolaşmış
İlkbahar adına çorak topraklarda boyun
Bükmüş gelinciklere yemin etmiş ademim.
Evrenin göğe ortak olan tüm cemrelerine.
Ve ölen bütün kelebeklerin üstüne
Avuçlarıma angut kuşu tünetecek kadar
Asil ruhlu bir bedenim.
Sensizde düşürebilirim hayatı takvimlerime
Gözyaşlarına boğulmuş cennet gölgelerinde.
Ben ki;
Kaç sevda öldürmüşüm içimde
Soluduğum umutsuz nefesimle
Elimdeki bütün mevsimlerimi vermişim
Onurumu yere düşüren kelebeklerime
Tuzak kurulmuş, yok sayılmışım umurumdamı
İlkbahar yağmurlarından kalma yüzüme
Gördün işte halimi…
İstersen sakla benden gidişini,
Yok saydığın gözlerime savur küllerimi
Sen güldükçe öldür benliğimi
Yak, yık, darmadağın et,
Bozkırlara saklanmış çıplak kentimi
Sakla benden gidişini
Sakla içimdeki uçurum şiirlerini
Medd-i cezirlerime sakın dokunma !!
Müşteba Güneş
5.0
100% (1)