1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
959
Okunma

’Kendimi şöyle görürüm düşümde;
İki ata birden binmişim
biriyle kuzeye saldırıyorum
ötekiyle
alkan lalelerin
kıpkızıl tutuştuğu sulara’
vakit gün kurusu
birazdan karanlık çökecek
gecenin omuzlarına
kolay şey değil hani
simsiyah bir perdeyi
ışığın üstüne giydirebilmek
oysa ne kadar da sıradanlaştı
her gün onlarca ölümü
kurşun artığı cesetlerden
yaşayan ruhlara devşirmek
yel değirmenleri masal şimdi
pusatlı gölgelerle savaşıyoruz
ne az ve uz gidiyoruz
ne de dere tepe aşıyoruz
delik deşik algılarımızla
kuruyan zihinlere su taşıyoruz
kayıtsız sorgular ekilmiş
çim döşeli sahalara
çekilse pimi dağılacak bedenler
fışkıracak kanlandıkça
masumluğu şüpheli düşünceler
.....
vakit gece yorgunu
’Bahçeden kuş sesleri geliyor
sabahı dinliyorum
bu sefer bezgin
bir vakit
darağaçları kurdum
elimden fırlayıp gidiyor cellatlar
silah olarak
bir tek soru var elimde
nerede babam, nerede’
6nisan
5.0
100% (2)