0
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
1235
Okunma

’Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın,
Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git...
Bir yarın göçtüğünü,çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!’
yalnızlık; gecenin ikinci adı
sabahın rengiydi sarı bir öfke
o gökten kalbime ateş yağdıran
bense can evinden vurulan ülke
bağlıydım idamlık bir suçlu gibi
urganım gözlerin en karasından
o yusuftu, dünya kuyunun dibi
öperdim gizlice hep yarasından
kal derdim giderdi hem pervasızca
hıçkırırdı onsuz kapı ve duvar
hayaller kabustu rüyalar deli
yokluğun olduğu her yerde o var
beklerdim, durulur belki diyerek
yağan yağmurlarla arınır nehir
balçığın nefesi rüzgar olur da
savrulur ruhuma ektiği zehir
faili belirsiz bir tükenişin
ne isbatı mümkün ne olur temyiz
gülüşü silinmiş gri bir gölge
yılların geride bıraktığı iz
batan bir geminin seyir defteri
dünün sorgusuyla hep haşır neşir
ayniyle vakidir inkar etsek de
değişmeyen yasa; herkes değişir
16ağustos