Bir döngü ya bu şaşmamalı
Ben martı’nın gagasında
Açlığı gideren balık

Amma velakin
O narin narin salınan yosunlara
O güzelim çakıl taşlarına
İncecik kumlara
Bağrında nice gizemler saklayan
Kimi zaman kabarıp taşan
Kimi an masumlaşıp
Çocuklaşan
Koynunda nice canlıya yer açan
Deniz’e nasıl hoşçakal derim
Maviye yeşile elveda

Ya hiç gelmeseydim dünyaya
Görmeseydim balıkçıyı
Tanışmasaydım oltasıyla
Af edip küçümenim diye
Bırakmasaydı özgürlüğüme
Nasıl anlardım
Yufka yürekli babacan adamı
Boğaz tokluğuna
Ekmek kavgasını

Birgün diyerek beklediğim
Ölüm
Sarmalıyor kaygan
Pullu vucudumu
Ama yine de
Tekrar tekrar
Kılçıklarımdan doğasım var

Bir daha bir daha
Bir hamsi nefesi
Solungaçlarımda dolaşıverse
Yaşamak kısacık olsa da
Bir takadan
Ağlar atılsa da
Bir martının kursağında
Hayat son bulsa da
Vedalar zor olsa da

H. Çiğdem Deniz.