14
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1809
Okunma

Sen gittin soldu güneş; gün bildim geceleri
Asude dünler rüya, mutluluklar "an" oldu
Hüzne bandım kalemi ağlattım heceleri
Kâgıtlar sırılsıklam, gözyaşım ziyan oldu
Ne zaman hayal kursam hicranaydı varışım
Hüsran ile son buldu zaman ile yarışım
Aşkımı ikrar ile yalvarış-yakarışım
Nezdinde naza sebep hadsiz hezeyan oldu.
Sensiz sevda sarayım keder veren boş beşik
Vuslat; yüksek basamak, aşılması zor eşik
Şimdi bitap, biçare, düşlerim delik deşik
Tebessüm çehreme zül, sırlarım ayan oldu.
Yaksa da yüreğimi her gün fırtına, ayaz
Ne mucize bekledim ne bahtımdan imtiyaz
Yıllarca "Belki..." deyip ettiğim onca niyaz
İcabeti imkânsız, beyhude beyan oldu.
Birgün yolun düşerse bakıp küskün hâlime
Sorma "Sebep ne?" diye sükût-u hayalime
Takvimler gün sayarken anbean visalime
"Bir ömür boyu" deyip, ahdinden cayan oldu.
Gaye Mecnun olmakken mutluluk hikâyende
Azap gülleri açtı ruhumda himayende
Kanat takmış, göklere uçacakken; sayende
Dünya gönlüme zindan, her yer Aşiyan oldu.
Mecit AKTÜRK
Berlin, 10.03.2016