gece olsun. ağlarken yastığı kirletiyorsun
ayrıca arkası hiç yarın olmuyor, sanki gücendim
merak edince de kahramanlar iyi olmuyor
kendi hayatını önce düşününce, yeteneğin neydi
titrerken elin hiçbir silah güçlü kılmıyordu seni
ve belasını versindi tenevizyon,
kaba taşın, habersizken perçemin, seslerini, vur haydi
günahsız bir tek sen olmalısın böyle ağlayabiliyorsan
olacak olan da titrerken bir ile dokundu
efektlerin mirasını etinden düşüren heyecanın
gözlere inan bakir damlasını insan aldı

karartabilirsin, insan kendi yüzüne hasret
mermeri öpen gaga
gecenin en karanlık anında
bekletilmiş uzunluğa pankartlar asıyor
yaşasın... biraz daha kalırsan
bilmiyordum bağırabildiğini
sonunu denizin dalgalarına
biriktirirken taşlar
göğsünden düşen inciye sarkıyor

kendimi astığım rüya
kaç ruhun inlemesine karıştı bilemem
daha uzun bir çarşı olamazdı bacakların kadar
durmadan ellerinle oyalıyorken boşluğu
ödeşmek için camlara yağmur damlası düşüren dudaklarını çek
nefesin kaldığı yerden bir yarın daha kalırsa
habersiz olacak olanlardan aşk çağırır
ruhsuz dilleriyle gerekeni yapanlar

bana benzemiyor bunların hiçbiri
masa hiç güzel değil, kapı ve bilmediğin yumurtalar
kokmuyor da otların
köküne kadar uzanınca, çarşafın kızaran kıvrımına çizdiğin kuş
talaş gibi burnunu kızartacak söze vaktini bekletir

her şey yine olacağına varır
sen olacağını bilmediğin yerden geliyorsun
bırak, bari su avucuna biriksin


tekrar bayır çıkalım