Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Yahyâ Sâlih Altındağ
Yahyâ Sâlih Altındağ

MELÂMÎLER

Yorum

MELÂMÎLER

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1490

Okunma

MELÂMÎLER

MELÂMÎLER



Huuu...


Değerli kardeşlerim,bu günkü sohbetimiz Melâmîler hakkında olacak.Bilindiği üzere Melâmîlik.Meslek-i Melamiyyeyi Muhammediyye yoludur.Yani bir tarikat değil meslektir.Bu meslek Allahü Teala’nın Kur’an-ı Keriminde bildirdiği İlm-i Ledünnidir. Geçmişte bu ilmi okumuş ve okutmuş olan veliler,okuttukları bu melamet derslerini kendi zamanlarında hakikati ile yaşamış ve büyük talebeler yetiştirmişler,bu güzel mesleği günümüze kadar taşımayı başarmışlardır.Bu uğurda nice Melâmî erenleri katledilmiştir. O günlerin zor şartları altında günümüze kadar getirmeyi başardıkları bu mesleği acaba biz günümüz Melâmîleri ne kadar yaşıroruz?.
Ey benim gözlerimin Nûrları can sultanlarım,gönül dostlarım.Bizler melâmîliği yaşıyormuyuz yoksa taklittemiyiz bir düşünelim?.Acaba bizler gerçekten Melâmîmiyiz yoksa Kelâmimiyiz? İşte bütün mesele bu.Değerli Hocam,Mürşdim,Şeyhim Hacıoğlu hazretleri bir sohbetlerinde biz melâmîler hakkında şöyle demişti.Çocuklar,Melâmîler üç bölüktür. Melâmî,Kelâmi,Melâmet. Evet kardeşlerim biz şimdi bu üç bölük melamilerin hallerini konuşacağız. Birinci bölük melamiler sadece isim melâmîleridirler.Bu tip melâmîler zahiri hiç bir ibadeti kabul etmezler.Namaz kılmazlar,Oruç tutmazlar,Hacc ve diğer ibadetlerini yapmazlar. Hatta abdest bile almazlar.Neden böyle davrandıklarını sorduğumuz zaman da hiç utanmadan,sıkılmadan,Allah’dan korkmadan derlerki!.Bunlara ne gerek var.Bizler zaten daimi abdestimizi aldık,daimi Namazdayız,daimi oruçtayız,daimi Hacdayız gibi abuk subuk laflar ederek insanların hem tepkilerini çekip hem de Melâmet mesleğine leke sürerler.Bu tip melami olduğunu zannedenler içinden çoklarıda bunlara ilaveten,Hz.Ali bizm namazımızı kıldı,orucumuzu tuttu,haccımızı yaptı gibi ahlaksızca laf eder dururlar. Peki ben de o zaman bu zavallılara şu soruyu sorarım.Eh be birader madem ki Hz.Ali sizler için tüm ibadetleri yaptı,sizlerin yerine de yemek yedi,su içti,defi hacet etti,nefes alıp verdi. O zaman sizlerde bunları yapmayın bakalım.Yemek yemeyin,nefes almayın,defi hacet etmeyin.Nasıl olsa bunlarıda Hazreti Ali efendimiz sizler için yapmıştır.
Bu tip kendini bilmez melâm’i nasipsizleri düştükleri bu çururdan çıkamadıkları gibi başkalarınada bu sapık düşünceleri telkin ederek diğer insanlarıda yoldan çıkarmak için uğraşır dururlar ve diğer insanları da kendileri olduğu gibi dinden çıkarırlar.Sevgili ihvan dostlarım.Allahü Teala bizleri bu tip sapkın düşüncelerde olan melâmîlerden uzak eylesin inşallah.Neden böyle diyorum. Çünkü bunlara ben Melâmî değil "MELÂNİ" diyorum. Çünkü iblis inananların yoluna oturmuş da yol kesiyor.Böyle iblis düşünceli "MELÂNİ"lere dikkat edelim sevgili hvanlar.
İkinci gurup melâmilere gelelim.Bunlarda kendilerine melâmî diyorlar ve çok güzel de Kelam ediyorlar.Bunlarada Kelâmiler diyoruz.Bu insanlarında yukarıdaki melamilerden farkları Şeriate tutkun olacak kadar bağlıdırlar namazlarını asla kaçırmazlar oruçlarını tutarlar,zahirli ibadetlerni abartılı olarak yaparlar.Bunu neden yaparlar?! Çünkü dedik ya Kelam ehili olduklarından ve kendilerine yandaş çekmekten dolayı bunu yaparlar.Yoksa Yaptıkları ibadetlerin tümünü anladıkları için yapmaz,takliden yaparlar, kıldıkları namazların,tuttukları oruçların ve diğer ibadetlerin manasından Bî haber olarak ibadet ederler.Oturup konuşmalarını dinlesen dersinki Allah Allah bu ne güzel insandır ne güzel konuşuyor,ne güzel sözler ediyor. Zannedersinki Evliya. Amma bir de kuyruklarına basmaya gör!.Hayvanlığı çıkıverir ortaya da sonra kaçacak,saklanacak delik aratırlar adama.Bu tip melâmilerin zahiri kuvvetli olmakla beraber,yaşantıları sıfırdır.Çünkü dediğimiz gibi yaptıkları tüm ibadetler gösterişten ibaret olup manasını araştırmadan yaparlar.
Sevgili can kardeşlerim,güzel insanlar,canım efendilerim,sultanlarım bacım sultanlarım.Bir de üçüncü bölük melâmîler de vardır ki.Onlar ilk tarf ettiğimiz melâmîler gibi ahkâm-ı şeriyyeyi asla inkar etmezler,ibadetlerinde de ikinci kısım melâmîler gibi manasından bî haber koyu şeriatçi olarak da yaşamayıp.Ne ahkâm-ı şeriyyeyi inkar eden geri kalmış ne de ibadette ileri gitmiş melâmilerden değillerdir.Onlar orta yolu tutmuş melâmîlerdir. Bu tip melâmî kardeşlerimiz gösterişten uzak olarak ellerinden geldiğince İslâm ahlakı içinde bütün ibadetlerini azda olsa yapmaya gayret eden melâmî canlarımızdır.İşte bu vesile ile bu son kısım melâmî kardeşlerimiz.En sonuncu üçüncü kısım melâmîlerdir.Yani Melâmet olmuş erlerdirler.İbadetlerinde ne geri kalırlar ne de gösteriş derecesinde ileri gitmezler. Konuştuklarında az konuşur çok dinlerler.Yaptıkları tüm ibadetlerini Hem zahirine ve hem de batınına vakıf bir halde yaparlar.Nasılsa biz daimi namazdayız,oruçtayız,hacdayız gibi asılsız sözler sarf ederek zahiri ibadetlerini asla bırakmamaya,yapmaya,yaşamaya çalışırlar.
Değerli dostlarım;bakınız Hasan Fehmi Tezdoğan Efendi Hazretleri bir ilahisinde. Birinci ve ikinci kısım Melâmîlerin halleri için ne diyor:


KÂMİL MÜRŞİD OLANIN

Kâmil mürşid olanın Sözleri Kur’ân olur
Nâkıs mürşid olanın Sözleri gümân olur

Uydun zındık sözüne Mürşid dedin kendine
Senden derviş olanlar Bir kızıl şeytân olur

Taklîd ettin tevhîd’i Girdin fâsık rengine
Sana yoldaş olanın Meskeni nîrân olur

Evrâd ettin esmâya Tanrı dedin eşyâya
Eşyâ bir mâsîvadır Gelir bir gün yok olur

Esmâda kalan kişi Sûretledir her işi
Dünyâ ukbâ teşvîşi Kalbinde pazâr olur

Hak yoluna gidenler Menhiyâttan kaçarlar
Şarâb-ı aşk içenler Her dâim sekrân olur

FEHMİ şükret hâline Düştün güller bağına
Ol gülistân içinde Dost ile dîdâr olur



Demek ki Tevhit de ne geri kalmak ve ne de ileri gitmek yok.Orta yol var Tevhit de. Hepimiz bu orta yolun yolcusu olacağız.Ne ileri gideceğiz ne de geri kalacağız.Bir Kâmil-i Mürşid düşünün ki size Allah’ın tüm farzlarını ve Resulullahın sünneti saniyesini terk ettiriyor.O zaman ne yapacağız? Orayı terk edeceğiz.Bizler sizlere,Ahkâm-ı şeriyyeden uzak durun yapmayın dersek bizden de uzaklaşın,yanımıza uğramayın ve hatta Allah’ın selamını bile vermeyin bizlere. Hasan Fehmi Hazretlerinin dediği gibi Kâmil mürşidin sözleri Kur’an olacak.Kur’an-dan başka şeylerden bahsediyorsa,sünnetten ayırmaya kalkıyorsa,bu mürşidin nasıl bir mürşid olduğunu düşünmek lazım gelir o zaman.

Bir Kâmil-i Mürşid bizi taklide götürüyor,evrada esmaya götürüyorsa,sadece ve sadece giyim kuşama götürüyorsa o gerçek mürşid olamaz.Adı sanı Melâmî de olsa o sadece gösteriş budalası bir kelamiden başka bir şey değildir. olamazda.Hakikat Melâmî Melamet olandır. Allah’ın kuludur nefsinin değil.Bakınız can kardeşlerim yine Hasan Fehmi Hazrtleri başka bir beyitinde de biz dervişlerine şöyle sesleniyor.


EY ZÂHİD GEL ZÜHDÜNÜ BIRAK

Ey zâhid gel zühdünü bırak sultân-ı aşka ulaş
Nefsin askerini mağlûb eyleyip Hakk’a ulaş

Mescide varmak değil mi hûrî cennetten garaz
Cennet-i irfâna dâhil olmayan bulmadı aş

Üç bölüktür muttakîler Hakk’a âbid oldular
Üçü üç türlü hevesle koydular secdeye baş

Biri dünyada malı çok olsun eyledi dua
Biri cennet arzusunda kendine verdi telâş

Biri dünyâ ile ukbâ sevdâsından geçtiler
Hak rızâsında ibâdet eylediler bîtelâş

İki kısımdır Hakk’a ârif olan hem ehl-i aşk
Birisi kılmaz namaz Hak emrine eğmedi baş

Arif olan emr-i Hakk’a eylemez asla hilâf
Dînini ifâ için Hak yolunda eyler savaş

Birisi ehl-i namazdır emr-i Hakk’ı bildiler
Hak rızasın buldular attırmadılar dîne taş

FEHMİ onlar iki yüzlü Zülfikâr’ı çektiler
Girdiler meydân-ı aşka kestiler binlerce baş

Hasan Fehmi Tezdoğan Efendi Hazretleri, müttakileri yani melâmîleri üç bölük’e ayırmış Hakk’a Arif olanlarıda iki kısma ayırmış.Sevgili ihvanlar,Allahü teala bizleri,ne birinci blükteki,ahkâm-ı şeriyyeyi inkar eden melâmîlerden ve ne de ahkâm-ı şeriatte ileri giden melâmîlerden eylemesin.Allahü Teala bizleri Orta yolu tutan yani Melâmette ne ileri giden ne de geri kalanlardan eylemesin.Bizlere Ahkâm-ı şeriyyeyi inkar etmeyen ve az da olsa elimizden geldiğince gösterişten riyakârlıktan uzak ibadetler yapmayı nasip etsin inşaallah amin.Cümle İhvanların gözlerinden öper,sağlık ve esenlikler dilerim.Allah’a emanet olun kardeşlerim.Aşk-ı niyaz ile bâki selamlar.Huu...


Fakirullahmelâmî.


19/01/2011/Çarşamba.



Kaynak: www.fakirullahmelami.com/?Syf=22&Mkl=106443

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Melâmîler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Melâmîler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MELÂMÎLER yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Yahyâ Sâlih Altındağ
Yahyâ Sâlih Altındağ, @yahy-s-lih-altindag
7.7.2011 17:29:10
Hû.Eyvallah aziz sultanım,çok teşekkür eder saygılar sunarım.Hakk ile Hakk'da kalınız.Aşk ile hûû..

Fakirullahmelami tarafından 7/7/2011 5:29:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
İhtirasınBedeli
İhtirasınBedeli, @ihtirasinbedeli
7.7.2011 14:20:39
Es selamun aleyküm.

Deneme hakkında yorum yapmadan önce. Okuduklarım bana direk olarak Mevlana'yı hatırlattı. Kendisinin yazın ve anlatım hayatında;''Fabl'' üzerinden Kâmile'lik yaptığını görüyoruz. Amaç insanın düşünce dünyasına inmek ve insan beyninin anlatılanları, yüzüyle mi yoksa özüyle mi kabul ettiğini bulmaktı.. Denemenizde örneklemeler mükemmel. ''Melâmiler'de'' olduğu gibi birçok farklı olaylarla. Hak olan yollara girilmeye çalışılmış. Yanlız zihniyet değişmediği için. Dervişler köyde, hâyasız düşünceler şehirlere hükmetmiş.

''
Ey zâhid gel zühdünü bırak sultân-ı aşka ulaş
Nefsin askerini mağlûb eyleyip Hakk’a ulaş.''

Düzgün bir dille, teslimiyeti arzulayan bir kalple. Eşimizin, dostumuzun, uyarıcısı olmaksa, sanırım ilk görevimiz.
Kaleminiz daim olsun. Muhabbet erdim dosta saygı ve sevgiler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL