Kendisini başkalarının kurtarmasını bekleyen kişiler yalnızca kölelerdir. voltaire
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

ALLAH'A EMANETSİN...

Yorum

ALLAH'A EMANETSİN...

( 3 kişi )

2

Yorum

8

Beğeni

5,0

Puan

183

Okunma

ALLAH'A EMANETSİN...

ALLAH'A EMANETSİN...




‘’Unuttum.
Kendime kandırmalık hayatlar yaptım.
Ağlayarak acılar azalttım.
Tekrar unutmak için her şeyi hatırladım.
Şimdi, dünyada sevdiğim ne varsa hepsinden uzağım.
Sevdiğim her şeyden uzaklaşacak kadar neyi sevmiş olabilirim ki?


Çocukluğumu severdim.
Elimde, cennete yollamak istediğim tek kelime “çocukluğum” kalmıştı.
Çocuk hep güler, anne hep dua ederdi.’’(Alıntı)



Ruhumdan değil ruhani iklimlerin delik kalbinden kabrinden sökün eden kibirli nidalar mağarası bir haşmetli gök ki: Rabbin vurduğu damgasını ve katmanların saygın esareti yerkürenin hem hicvi hem insanların cilvesi en çok da korunaklı dünyamın imha edildiği o sergüzeşt kıyamette saklı sözcüklerin usuldan fısıldadıkları endamlı nüktesi.
Bir s/es verdim öncemde saklı mırıltıların çığlığa dönüştüğünün ertesi.
Renk verdi zalim nasıl ki karanlıktı hamuru nasıl da delmiştim gözlerimle o kara dehlizi.
Öncemde yutkundum derken sonrama rast geldim oysaki anda saklıydım lakin unutulmuş bir minvalde uyuya kalmışlığımın ertesi hüznümle sakit çırpı bacaklarında kalemin, adeta altına imzamı attığım bir akitti yazdığım güncemin sayfalarında unuttuğum gözyaşımdan eser olmasaydı keşke şimdi ve keşke kurutulmuş bir çiçek olmasaydım mezarımda firar etti edecek iken çalan saatin sesiyle ansızın uyandığım.
Zemheride esir kalmıştı kimi imge kimi zaman yüzüne dahi bakmadığım gölgemden de eser kalmamışken ve işte tüm söküklerimi tayin ettim ve diktim birer birer: kalem ki kırık bir daldan arda kalan kalem ki iğne misali yetmedi çuvaldıza dönüşen sesiyle verdiği hükümle ruhuma ferahlık veren:
Eksik olan bir şeyler vardı yine de gerçi hayatın faturası hep bana kesilmişti ama…
Dengime uygun bir kelimenin peşinde bense firar etmek adına bedenimden kalıpları aşan ve zorlayan bir boş vermişlik nasıl ki içine düştüğüm tuzağın ufkunda sararmıştı yüzüm ve işte bir ney sesinde ve işte neyin muteber olduğunun tartışılmaz fetvasını verirken melekler ve yeni yeni çıkan kanatlarıma da konarken fısıltılar nihayetinde tüm gücümle haykırdığım tebdil-mekânda bulduğum ferahlığın bir şiire denk geldiğini fark ettiğim o ilk an.
Sureler yüreğin perçemi.
Suretimde oynaşan gölgeler yalnızlığın fetvası.
Salkım saçak duyguların kulakları sağır eden frekansı ve top yekûn duygular sözcüklere yağan nur gibi hüzün gibi güz gibi göğün yerleşik tanrısı umut gibi seyyah bir ruhun sedeften kalemimin dokunulmazlığında yerle yeksan olmuş varlığımın akıbeti.
Dimağımdan sökün edensin belki de dil yaramda saklısın ısrarla sevdiğimden de öte simyacı ruhumun nazarında kâh öfkesin kâh şiir kâh sıra dışı bir başkaldırı.
Un ufak edilmişliğin yasını tutuyorum lime lime edilmiş isyanların nezdinde ifa ettiğimden de ötesin…
Ötesiz düşlerimin zincirinde.
Ölümsüz aşkımın renk değiştiren hasretinde.
Önsezilerimi kuyuya attığım kadar feraha çıkma ihtimali yazarken bu kopuk ve savruk yaprağın bir kitabın arasında saklanışına tanıklık eden yalnızlığımın da uydusu iken kalemin zarif tininde saygıyı boca ettiğim hayatın da bam teline basılı bir kaygısın sen içimde büyüttüğüm.
Telaşımsa bundandır: hem sevdiğim hem teselli bulduğum.
Gaipten gelen bir ilhamın da sahne arkası ve uçuşan tülün gizemi davetkâr bir ses tonunda izini sürdüğüm hayallerin desturu ile gerçek kılmak adına her birini gerçekçi olduğum kadar da düşkün iken hayallere ve gözüm açık gördüğüm rüyalara…
Meddücezri erişilmez.
Medarı iftarı iken külyutmaz yetilerimin bir yetime el verdiği ve işte içimdeki yetim çocuğun başını okşama arzusu ile de geldim huzuruna.
Mektepli bir alaylıyım hem ben: alayına kafa tuttuğum alayların zincirinde tüm resmiyetim ve ciddiyetimle açık ara farkla en çok ben iken seni sevdiğimden de öte kendime ırak bir düzlemde ve ş/aşkın boylamında enlemini bilemediğim bir acı-ölçer kıyamet alameti şakıyan kuşların büyülü sesinde yeryüzünü cennete çevirendir hem benim bu coşkulu aşkım ve şaşkın varlığım.
Bir kehanet iken mutluluk.
Bir rivayet iken bu imkânsız aşk.
Çağlayan duyguların renginden topladığım binlerce çiçek misali her buketinde saklandığım kadar güneşin eşliğinde solmayı ertelediğim kadar da beklediğim şafak.
Bir kitle imha silahı iken nefret…
Kıyılırken sözcükler hasretle kıyama durduğumdur elbet tek vazgeçilmezim iken hasret.
Büyürken günbegün bu tutsaklığım rayici bedelsiz kum taneleri misali ve işte yıkılan kumdan kalelerim yüreğimse kum saatine öykündüğü kadar döktüğüm kum döktüğüm gözyaşı döktüğüm yapraklarım sakar bir bahçıvan gibi saçımı başımı ve tüm yapraklarımı bir bir yolduğum yine de eğilmezken dalım ve başım daldığım uykudan elbet sen uyandırdın beni.
B/ölücü güçler.
Simamda saklanan gölgeler.
Şiarımdan firar eden fısıltılar.
Simsarı iken yüreğimin, nifak sokan aciz ruhlar.
Karakter analizi yapmaktan öte klavyenin silik karakterlerinden bir dünya yaratmak istiyorum kendime günbegün büyüyen bir hasret ve özlemle hem sana koştuğum hem kendimden kaçtığımın da ispatı iken yazmaktan geri duramadığım şiirlerim donma noktasında Temmuz güneşi ile birer birer erirken ergen bir aşkın mizacına olan yatkınlığım ve işte an itibari ile de tükenmişken hem divitim hem tüm gücüm.
Surelerle bezeli suretimden döktüğüm gülleri ise sana sunup sana emanet ediyorum ve tüm sevdiklerimi kendimi de Rabbime.
Mübalağa edilesi değil mutabık kalınası bir duygu silsiledir yüreğimden aralıksız taşan yasın ve yasın isyanında varsın bir yasa olarak addedilsin yazdıklarım ve gezindiğim bu imkânsız aşkın şah damarına olan yakınlığı ile de aralıksız koşarken yüce Rabbime…
Allah’a emanetsin.
Aşkın hörgücünde saklı bir ziynetsin de şuurumu yitirmezden öte huşu içinde seni sevdiğim kadar kendime duyduğum özlemin ve hasretimin vazgeçilmezi…



Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Allah'a emanetsin... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Allah'a emanetsin... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ALLAH'A EMANETSİN... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
29.4.2025 23:16:54
5 puan verdi
Saygıdeğer Gülüm Çamlısoy, Hanım, merhaba

"Allah'a Emanetsin" adlı yazınız, derin bir içsel yolculuğun, sevdanın, isyanın ve kabullenişin izlerini taşıyor. Kelimelerle örülmüş, anlamın sınırlarını zorlayan, hem çok yoğun hem de şiirsel bir anlatım tarzı kullanmışsınız. Her bir satırda içsel çatışmalar, kaybolmuşluklar, ruhun ve bedenin birbirine karıştığı bir duygu seli var.

Yazınızda, kaybedilen zamanın ve sevgilerin acısını sadece kelimelerle değil, ruhsal bir dönüşümle aktarırken, aynı zamanda sonsuz bir özlem de yansıyor. "İmkânsız aşk" ile yüceltilmiş bir sevda var burada; sevginin güzelliği, aynı zamanda onu içinde barındıran acının yüceliğini hissediyoruz. Aynı zamanda, her şeyin geçici olduğu düşüncesiyle birlikte, kalıcı olan tek şeyin sevgi olduğuna dair bir çağrı var.

Yazdığınız her kelime, hem bir sükûneti hem de bir fırtınayı taşıyor. "Allah’a emanetsin" ifadeleriyle bitirdiğiniz yazı, hem derin bir dua hem de bir veda gibi. Bu derin duyguların eşliğinde, yazının her dizesi kendi iç yolculuğunuza ve sevgiyi taşıdığınız yere birer işaret bırakıyor.

Eseriniz, çok katmanlı bir anlatım yapısına sahip. İçindeki farklı duygusal, ruhsal ve manevi öğeler, okuru hem düşündürüyor hem de duygusal bir bağ kurmasına neden oluyor. Son derece etkileyici ve düşündürücü bir yazı olmuş.

Bu yazıyı kaleme alırken, sizi en çok etkileyen duygu neydi? Bu metne yön veren temel hâletiruhiyeniz, içsel bir veda mıydı, yoksa kalbinizde saklı kalan bir dua mı?

Yazın dünyasında yol arkadaşınız:
Delibal Celil ÇINKIR
Oktay Güvener
Oktay Güvener, @oktayguvener
29.4.2025 11:09:39
5 puan verdi
Çocukluğumu severdim.
Elimde, cennete yollamak istediğim tek kelime “çocukluğum” kalmıştı.
Çocuk hep güler, anne hep dua ederdi.’’ ne güzeldi çocukluğumuz değil mi? tebrikler
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL