1
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
148
Okunma
Vakti zamanında kendilere Dharma Yolcuları diyen fakat Türk halkı arasında Hindu Hacıları olarak bilinen bir grup vardı. Bunlar din ayırt etmeksizin fikirleriyle insanları etkilemiş evliya,rahip,keşiş,havari,şaman,cahil cühelâ kim varsa türbesini ziyaret ederdi. Anadolu’ya geldiklerinde de ilk durakları Hz. Mevlânâ türbesi olmuştu. Türbeye geldiklerinde burada yatanların ruhuna kendi kutsal metinleri Vedalar’ı sesli bir şekilde okumaya başladılar. Okuyan hacılardan biri yakılan buhurdan etkilenip öksürünce kafileden Sitara isimli genç bir hacı kaldığı yerden devam etti. Kız ın öyle güzel ve yanık bir sesi vardı ki bu sesi duyan müslümanlardan bazılarının gözleri yaşararak “Keşke camilerimize gelip vesîletü’n necât okusa.” demekten kendilerini alamadılar.
Sitara’dan en çok etkilenen de İbrahim olmuştu. Kızın Ganj Nehri’ni andıran teni,alnının ortasındaki kırmızı nokta,turuncu kıyafetinin içinde kobra gibi cilveli hareketleri oğlanı oldukça etkilemişti.
Hacıların burada kaldığı süre boyunca İbrahim,çapkınlığının da verdiği tecrübeyi kullanarak kızı kandırıp evine gelin olarak götürmeyi başardı. Sitara da İbrahim’den etkilenmedi dersek yalan olur.
Başlarda her şey iyi gitse de bir süre sonra kızcağız kendini çok yalnız hissetmeye başladı. Böyle anlarda Brahma,Vişnu,Şiva gibi putlara dualar ederdi. Kaynanası da kapı arkasından ters bakışlarla onu izleyerek hemen namaza durma bahanesiyle putların üstünü örttürür;komşularına da eve artık melekler girmiyor,bu gavur gelin putlarla konuşuyor gibi sözlerle içini döküp ağlardı. Neyse ki Sitara içini ahırdaki Toraman isimli danaya dökebiliyordu. Bu kutsal hayvan onun tüm hislerini anlıyordu. Birlikte aylarca vakit geçirdiler;ta ki kurban bayramına kadar. Bayram sabahı uyanıp hazır sofraya oturan Sitara,kavurmayı yerken dışarıdaki inek seslerinin ne olduğunu sordu. İbrahim de bunun bizim bayramımız olduğunu,ağzındaki kavurmanın da ahırdaki Toraman olduğunu söyleyince kız donakaldı. O anda Sitara’nın gözyaşları düşerken Toraman’ın mübarek ruhu çoktan göğe yükselmişti.
Bayramın ikinci günü İbrahim masanın üstünde bir not buldu.
İbrâhîm
İçimdeki putları devir
Elindeki baltayla
Kırılan putların yerine
Yenilerini koyan kim