Çirkin erkeği anne babası bile sevmezmiş. Hele ki bu erkek çirkin ve cüceyse ömrü boyunca ne hoş bir söze ne de güzel bir bakışa mahzar olur. Tek iyi yanı hiç nazar değmez.
Cüce Haydar da öyleydi. Doğduğu ilk andan itibaren hayatta hep yalnız olacağını hissedip büyüdüğünde yemeklerle uğraşmaya başladı. Ev halkında biraz merhamet kırıntısı kalmış olacak ki ayağımızın altında dolaşmasın diye onun için küçük bir tezgah yaptırmış,oğlanı altına tabure koyma zahmetinden kurtarmışlardı.
Ablaları evlenip ana babası da tahtalı köyü boyladıktan sonra Haydar,baba mesleği sütçülüğe merak salmıştı. “Süt içersen büyürsün.” tezini çürütmüş olsa da satabilmek için böyle sözler söylemek zorundaydı. Ama sütten çok yoğurt yapmanın incelikleriyle ilgilenmiş,bu çabasının mükafatı olarak İstanbul’da tanınmaya başlamıştı. Ona göre yoğurt manda sütünden yapılmalı ve duygusuz insanların kalbi kadar da katı olmalıydı.
Agora Meyhane’sinden gelen sipariş teslim ederken masadaki sarhoşların kuru kuruya rakı içtiğini görünce üzülmüş ve hemen meyhane sahibiyle konuşarak sarhoşlara unutamayacak lezzetler tattıracağının garantisi vermişti.
Ertesi günün akşamı meyhane mutfağına giren Haydar,sonunda yıllardır uğraştığı tarifleri uygulamaya başladı. Önce 5-6 kaşık süzme yoğurdunu karıştırdı, sonra bir tavada kızdırdığı yağın içine parçaladığı cevizleri attı. Cevizler soğuduktan sonra yoğurdun üzerine döktü. Dereotu,sarımsak ve naneyle de süsleyince ortaya güzel bir meze çıktı. Sarhoşlar bu mezeyi tadınca rakıdan ayrı bir keyif almaya başladılar. Damakları şenlenince şehla gözleri de açılıverdi. Artık bu mezeyi tadabilmek için meyhane önünde sıra olmaya başlasa da kimse tam olarak bu mezenin adını bilmiyor,” O yoğurtlu şeyden getir,içinde ceviz mi ne varmış.” gibi tariflerde bulunuyorlardı. Sarhoşlar da bu soruna çare olarak Cüce Haydar’ın adını yüceltmek için mezeye “Haydari” adını verdiler.
Tabii Haydar,haydariyle sınırlı kalmayıp lakerda,kalamar,ezme,şakşuka,köpoğlu gibi mezeleri de icat etti. Belki ailesi veya güzel bir kadın tarafından sevilmedi ama günümüze kadar binlerce sarhoşun sevgisine,hayran bakışlarına layık oldu. Siz de her Haydari yediğinizde bir kadeh de onun hatrına için.