İlim ilim bilmektir
İlim kendini bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumaktır

İlimdar;genç yaşta kafayı bilimle bozmuş,uyurken bile düşünen bir gençti. Küçük yaşta,başta El-Cezerî’nin Kitab’ül Hiyel’i olmak üzere türlü hiyel kitaplarını ezberlemiş;odasının çatlak badanalı duvarına Da Vinci’nin Vitrusius Adamı’nı kazımış,sibernetik,kimya,simya,tıp gibi (sözel ilimler gibi boş şeylerin aksine) hayat kurtaran ilimlere merak sarmıştı. Köyde ninesi ve dedesiyle yaşadığı için de onların hayatını kolaylaştıracak “otomatik tohum fırlatıcı,haşeresavar,çok fonksiyonlu süpürge,ezanmatik,kuyu suyu arıtıcısı,ibrikle su ısıtıp abdest suyu döken robot gibi akla hayale gelmeyecek şeyleri icat etmiş,bir ayağı çukurda olan yaşlıların hayır duasını almıştı.
Odasında bir şeyler okuduğu sırada içeriden dedesinin ağlaya zırlaya
“ Kâbe’nin örtüsü karaaaa
Açtı yüreğime yaraaa
Bulunmaz derdime çaree”

diye ilahi tutturduğunu görüp “Aman dede ne ağlarsın böyle,vallahi taş kalbimi yumuşattın” diye sorunca dedesi: “Gençken kadın peşinde koşmaktan vakit bulamadım,şimdi de ayaklar gitmiyor. Bi hacı olamadım. Ben ağlamayayım da kim ağlasın.” sözlerini işitince gözüne uyku girmez. Günlerce düşündükten sonra elma ağacının altında otururken aklına bir fikir gelir. Kartondan bir gözlük tasarlar. Gözlüğün içine de Kâbe’nin çizimleri,tavaf,şeytan taşlama,say,Hira Mağarası,zemzem,misvak,kalacakları otelin odasına kadar her şeyi çizip yerleştirir. Bir de arkaya “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk” duasını koyunca tam bir hac simülasyonu olur. Dedesine gözlüğü takınca yaşlı adamın gözler duygusallıktan çeşmeye döner. Hemen koşar camiiye,arkadaşlarına gösterip hava atmaya. Gözlüğün faziletini öğrenen gençliğinde her türlü munzurluğu yapıp yaşlanınca tövbe eden kim varsa bu gözlüğü satın almak ister. Artık köy meydanı ihram giymiş, kimi zaman şeytan taşlamaya kendini fazla kaptırıp birbirlerine taş fırlatan kimi zaman da hep birlikte tavaf eden yaşlılarla dolar.
Arada bir,erken yaşta dul kalıp kadınsızlıktan gözleri kararan birkaç köylü de gelip “Bu gözlükler cıbıldak karı da gösteriyor mu acep?” diye soran edep yoksunları olsa da İlimdar,bu işi Allah rızası için yaptığını söylemiştir.