7
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
603
Okunma
Allah’ın takdiri ama kız evladı da olması lazım insanların.
Bir tane varsa ekmek üzeri bal, hele ikiyse kızın, bal üzeri de kaymak…
Bayram tatili dokuz güne çıkınca Ankara’daki küçük kızım aradı:
“Baba gelelim, Isparta’dan sizi de alalım Antalya’ya ablamıza gidelim
Düşündük.
“Olur, kızım gidelim. Bir arada olur hasret gideririz.”
Bir telefon oğlumuzdan:
“Baba bu kuralları en iyi sen bilirsin. Ben gelemiyorum. Oğlum sizi alsın gelsin biz de yalnızız, bayramı beraber geçirelim.”
Oğlum Kaş’ta Jandarma. Asker için Garnizonu terk etmesi mümkün değil.
Bir daha düşündük.
Tercih bize düşüyordu. Kararımızı Antalya için kullandık. Oğlumuz askerdi. Acıları da görmüştü, sevinçleri de. O koca yüreğiyle bayramı yalnız geçirmeye razı olmalıydı. Kızlarda duygu, erkeklerde mantık öndeydi.
Geldik Antalya’ya.
Sarmaş dolaş, gülerken mutluluktan ağlamalar…
Şimdi iletişim kolay. Gelinim aradı:
“Ben de sizin bir kızınız değil miyim? Sizi de ben anne baba bilmedim mi? Ne zaman karşılaşsak annem, babam diye sarılmıyor muyum size? Niye buraya gelmediniz ki?”
Doğru söylüyordu. O da bizim bir kızımız olmuştu. O nu da iki kızımızdan ayırmıyorduk. Bir iki tatlı sözle gönlünü aldık.
Sandalyeye oturuyorum. Sırtıma bir yastık bir kızımdan, Antalya sıcak olmasına rağmen diğer kızımdan üstüme bir battaniye. Çeşit çeşit yemekler ellerindeki çatalla ağzımda.
Beş gün kaldım. Dönüşte evimize bıraktı bizi götüren kızım. Ama ne olursa olsun insanın evi gibisi yok.
Yine hayata başladığımız gibiyiz. Hanımcığım canımcığımla beraberiz. O kendi odasında dizisini izliyor.
Ben de size bu yazıyı yazıyorum.
Kız olsun erkek olsun herkesin evladının canları sağ, huzurları yerinde olsun.
Her ne kadar geçmiş olsa da;
BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.