Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
grafspee
grafspee

Adem

Yorum

Adem

12

Yorum

7

Beğeni

0,0

Puan

2579

Okunma

Okuduğunuz yazı 16.1.2018 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Adem

Adem

Küçük bir sarsıntıyla yerimden fırladım. Deprem mi oldu, yoksa ben mi yattığım yeri salladım diye düşünürken daha önce bir benzerini daha önce duymadığım ve konuşurken yerlerin sarsıldığı, gökyüzünün yankılandığı bir ses duydum:

-Korkma, benim.
-...?
-Benim, Adem...
-Adem?
-En eskisi...
-Yani ilk olan mı?
-Evet tam üstüme bastın.
-Peki seni neden göremiyorum?
-Tam üstüme bastın dedim.

Ayağımın birini kaldırıp yere doğru baktım.

-Aşağıda mısın?
-Aşağıda değilim, aşağıyım.
-Bilmece gibi konuşuyorsun.
-Hayır siz diyorsunuz bana aşağı diye, dünya kelimesinin anlamını bilmiyor gibisin.
-Yani sen...?
-Evet şu an üzerinde yaşadığın gezegenle konuşuyorsun.
-Bu...bu nasıl olabilir? Öncelikle dilimi nasıl konuşabiliyorsun?
-Komik olma! Üzerimde yaşayan, yaşayagelmiş ve yaşayacak olan herşey benim bir parçam. Herşeyinizin kaynağı benim.

Sarsılmıştım. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Biri benimle oyun oynuyor olmalıydı. Ama ses hem her yerden, hem de hiç bir yerden geliyor gibiydi. Sadece böyle olması bile yeterince ürkütücüydü.

-Ama az önce kendine Adem dedin?
-Evet...
-Biz yüzyıllardır senin insan olduğunu öğrendik ve öğrettik.
-Siz kendinizi çok önemsediğiniz için, herşeyi kendi şeklinizde hayal ediyorsunuz. Hatta bazılarınız Tanrı’yı da insan suretinde hayal ediyor. Gerçi bunun için sizi suçlayamam. Sınırlı bir zihin ve algıya sahipsiniz.
-Peki sen tanrı mısın?
-Koskoca evrende soluk mavi renkli bir noktadan ibaretim ve senin bana sorduğun soruya bak.
-Afedersin, şu an hala bulunduğum durumun şokunu yaşıyorum.
-Neden?
-Şu an dünyayla konuşuyorum.
-Gözünün gördüğü veya göremediği herşeyin bir dili vardır. Siz sadece duymak istemiyorsunuz. Az önce dediğim gibi, sınırlı zihinlerinizin ürettiği hücrelere hapsolmuş durumdasınız. O küçücük hücreleri bir de tabular, korkular ve başka şeylerle doldurup, yaşadığınızı sanıyorsunuz.
-Peki ben seninle nasıl konuşuyorum?
-Büyük ihtimalle büyük bir travma yaşadın, yahut tükendin. Maddi manevi sahip olduğun herşeyi yitirdin. Bu seni hapseden unsurların da yokolmasını sağladı. Daha dün bir tanrı var mı yok mu onu sorguluyordun, öyle değil mi?
-Evet, ama...?
-Diyelim ki sen o kullandığınız makinelerde simülasyon bir şehir yarattın. Mükemmel bir şehir. Yapay zekaları harikulade. Ancak senden habersizler. Onlara ne öğretildiyse o şekilde yaşıyorlar. Sonra bir gün içlerinden biri tasarımcısını aramaya başlıyor. Sorguluyor. Kendisinin o dünyada bir kaç satır koddan ibaret olduğunu ve bunun ötesinde bir şeyler olabileceğine kafa yoruyor. Hangisi hoşuna giderdi? Yazılmış kodları tekrar edenler mi, yoksa kodun kaynağı arayışına girenler mi?

Haklıydı. Kafam tam anlamıyla karmakarışıktı. Bir süre sessizce düşündüm. Sonra tekrar lafa girdim:

-Peki ya Havva?
-Ne olmuş Havva’ya?
-Sen Adem’sen, Havva...
-O da biraz üstünde bizi dinliyor.
-Nasıl? Ay’dan mı bahsediyorsun?
-Evet siz öyle diyorsunuz?
-Ama şu kaburga kemiği meselesi?
-Evet, bir zamanlar tam olarak benim parçamdı. Sonra benden ayrılarak ayrı bir şekle büründü. Kendi anlattıklarınızı bir düşün. Adem’in boyu normal insanlardan çok büyüktü. Havva onun bedeninden bir parçaydı. Gözyaşları denizleri oluşturdu. Yeryüzündeki tüm isimlerin kaynağıydı. Yüzyıllardır bizi tarif ediyorsunuz ama göremiyorsunuz.
-Peki cennetten kovulma kısmı?
-Güneşten kopmamızı kastediyorsunuz.
-Tüm bunlar imkansız. İnanamıyorum.
-İnanıp inanmaman umrumda değil. Sadece sorgula...

...

Gözümü açtığımda televizyon karşısındaki tekli koltukta uyuyakaldığımı farkettim. Odanın ışıkları kapalıydı ve yanımdaki sehpanın üzerinde, dünya şeklindeki gece lambası soluk ışığıyla hafifçe sehpayı aydınlatıyordu. Az önce bir rüyadan mı uyandım, yoksa şu an uykuya mı daldım, an itibariyle bundan pek emin değildim. Konuşmalar hala kafamda yankılanıyordu. Şakaklarımı ovuşturup karşımda sesi kısık bir şekilde çalışan televizyonun sesini açtım. Normalde izlemediğim bir kanalda kendisini profesör olarak tanıtan bir adam, Adem’i anlatıyordu:

"-Adem’in boyu bir minare uzunluğundaydı."

.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Adem Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Adem yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Adem yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Umay Alkım
Umay Alkım, @umayalkim
24.1.2024 16:10:22
Sevgili Grafspee,

Gılgamış Destanından çıkamadım bir türlü. Benim için çivi yazılarını kırmak zor oldu. Ancak yazını okuyabildim.Ben Lilith. Benden bahsetmemişsin.:) Türk Mitolojisinde Al Bastı ya da Al Karısı diyorlar. Çok uzak çağlardan geliyorum. insanlığın boylarının uzun olduğu yüreklerinin bir kuş kadar hafif olduğu arkaik dönemden. Evet, insanlık çok değişmiş. Bir türlü içlerindeki boşlukları bir yere oturtamıyorlar. Her yer eşya bir yere girdiğimde boşluklara o kadar alışmışım ki her yere çarpıp duruyorum. Gepgeniş evleriniz türlü türlü eşyalarla dolu. teknolojide çok ilerlemişsiniz ama bir kansere, şekere, tansiyona çare bulamamış bilim. İnsanlar bir yerden bir yere giderken ilaç torbaları ile geziyor.İçim burkuldu neslimin bu halini görünce. Neyse ben kil tabletlerime döneyim.Tabletlerimiz nakış işler gibi kile işlenmiş karakterlerden oluşur. Sizde de emojiler gördüm. Daha bizim seviye gelmemiş karakterleriniz. O yüzden birazcık bizden gerİ kalmışsınız...:)

Yazınızı severek okudum. Umarım iyisinizdir. Kaleminiz susmamalı.

Saygı ile.
Etkili Yorum
Tevfik Tekmen
Tevfik Tekmen, @tevfiktekmen
15.9.2022 20:43:23
Filozof Spinoza, 17. y.y. da "Tanrı doğadır" demiş ve din düşmanı ilan edilmiş. Ondan daha önce, 14. y.y. sonu ve 15. y.y. başında yaşamış olan Şeyh Bedreddin de benzer şeyi söylemiş "Tanrı Evrenin kendisidir. Yani Tanrı doğadır. Var olan bütün canlıları doğuran (yaratan) o, besleyip büyüten (yaşatan)o, öldüren (yanına alan) gene o." ve o değil başkaca sebepler(isyan) ileri sürülse de şeyhülislam fetvası ve Padişah fermanı ile asılarak infaz edilmiştir... Geç olsa da okuduğum bu cesur yazının cesur yazarını kutluyorum...
Cliff Burton
Cliff Burton, @cliffburton
17.1.2018 21:43:20
Güzeldi ben çok beğendim kurgunuzu, Çin odası deneyi geldi aklıma okurken, Baudrillard okuyorum bu aralar smülakr,ınız dinlerden daha az zararlı,

en azından din gibi istismarcı değil
olricx
olricx, @olricx
17.1.2018 15:58:47
10 puan verdi
tabii ki düşünmek, sorgulamak, ama fanatizmle araya set çekerek.

O qué
O qué, @o-qu
17.1.2018 15:49:03

Hz. Adem'in boyunu öğrenmek bir insanda neyi değiştirir acaba :)

Ben tefadufçü değilim. Ama ezberci de olmamak gayretindeyim.

Düşünen, düşündüklerini okutabilecek bir üslup ile yazılan her şey kıymetlidir, okunmalıdır.

Tebriklerrr.
nâ-gehân
nâ-gehân, @n-gehn
17.1.2018 15:33:16
Yaratılanın başlangıcı, sonu ve sonsuzluğu olduğunu bilerek ve buna iman ederek okuyunca uykudan uyanmışlık mı; uykuya devam mı diye o sorguda buluyor insan kendini.

Bir yerlerden kopuşun bir yerlere kavuşmanın sevinciyle nihayetlenmesine de uyanalım bir gün inşâ’ALLAH.
Dünya, ayaklarımız altında, yaptıklarımıza şahitlik ediyor ve her adımımıza.
ve esas yüzleşme ‘aşağıda’...


Hiçbir şey karşılıksız değil; dünyada olmasa da alınacak illâki karşılığı.

Düşündükleriyle, farklı bir yazıydı. Emeğinize teşekkür ederek, ayrıca tebrik ederim.



Saygılar,
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
17.1.2018 14:42:11
Yazınızın güne gelmesine çok çok sevindim zira hakkını vermişti edebiyatın.

Kutluyorum tüm yüreğimle.

Saygılar, selamlar...
levent taner
levent taner, @leventtaner
17.1.2018 12:57:15
"Bu Adem dedikleri, El ayakla baş değil, Adem manaya derler, Surat ile kaş değil." Der Kaygusuz Abdal ya, o geldi aklıma şimdi

Güne gelen yüreği, emeği, kalemi, kelamı kutlarım

Saygı ve selamlarımla...
chaotica
chaotica, @chaotica
17.1.2018 10:38:48
10 puan verdi
Şu yazı halâ neden gelmedi güne. Bekliyorum.
Den(iz)
Den(iz), @den-iz
17.1.2018 10:35:03
Üçüncü kezdir okuyorum bu yazıyı. Benim kafamı niye karıştırıyorsunuz ki sayın yazar ? ''Acaba mı lannn !!'' dedim okuyunca ...

Ben bu yazıyı hazmedip geleceğim...

Sevgilerimle...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
16.1.2018 20:09:48
10 puan verdi
Nuh da cep telefonu ile konuşuyormuş!

Aslına bakarsak adem ve havva kılığına girmiş dünyanın en korkunç cellatlarıyız.
chaotica
chaotica, @chaotica
16.1.2018 18:06:55
10 puan verdi
Tanrıyla ilgili duyduğum en çarpıcı tespitlerden biridir "tanrı hakkında ne düşünüyorsan işte o tanrı değildir." sözü. Ayrıca hakikaten gezegenin üstündeki varlığımız yosun tutmuş bir taştan öte değilken insanın ego bıdı bıdısından gına gelmedi mi?

Eyvallah grafspee.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL